TÜRK’ÜN HAFIZASI olarak adlandırdığımız bu bölümde, ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA YILDÖNÜMÜ OLAN, kenarda köşede kalmış bazı olaylar hatırlatacağım. Bu olayların bazılarını genel kültür için okurken, bazılarını da çevrenize anlatıp, paylaşarak UNUTTURMAYIN LÜTFEN.

Bilge Kral Aliya İZZETBEGOVİÇ: “HATIRLAMAK, İLKEL VE MEDENİ HALKLAR ARASINDAKİ EN ÖNEMLİ FARK VE ÖLÇÜDÜR. ANCAK GEÇMİŞİNİ HATIRLAYAN HALKLAR, TARİH DEDİĞİMİZ ŞEYE SAHİP OLABİLİRLER." der.

28.EKİM       

1993 ÜZÜMLÜ KARAKOLU SALDIRISI

Hakkâri’nin Çukurca ilçesi Üzümlü Köyü Jandarma Karakolu'na, Hain ve bölücü terör örgütü PKK mensubu teröristler tarafından yapılan kahpe saldırıda, 57 terörist öldürülmüş 10 Mehmetçik şehit olmuştur. Kahpe saldırının yıldönümünde, terörü ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehitlerimizi rahmet ve duayla anıyoruz.

29.EKİM       

1961 İLK OTOMOBİL DEVRİM

1961’de dönemin Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in talimatıyla; 24 Türk mühendis tarafından, Türkiye'de tasarlanan ve Eskişehir Demiryolu Fabrikası'nda 130 günde 4 prototip olarak üretilen ilk otomobile “DEVRİM” adı verilmişti.

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları için biri siyah diğerleri krem renginde dört prototip üretilmiştir. Otomobiller, kömürlü trenle Ankara’ya gönderilmiştir. Zaman o kadar kısadır ki siyah otomobilin cilası bile trende giderken yolda yapılmıştır. Kömürlü lokomotifin bacasından çıkan kıvılcımların, otomobillerin yanmasına sebep olabileceği endişesiyle, araçlara sadece manevra yapabilecek kadar benzin konmuştur. Zaten o zamanlar sadece Ankara’da bulunabilen yüksek oktanlı benzin Eskişehir’de de yoktur. Kutlamalar başlayınca, Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tören için yakıt ikmali yapılmamış olan siyah otomobile binmiştir. Yaklaşık yüz metre ilerledikten sonra otomobil durmuş, Cumhurbaşkanı, siyah otomobilden inmiş ve arkada bekleyen, yakıt ikmali yapılmış olan krem renkli otomobile binmiş ve onunla Anıtkabir'e kadar gitmiştir. Diğer iki otomobil de töreni sorun yaşamadan tamamlamıştır. Ancak ertesi günü gazeteler "DEVRİM 100 METRE GİTTİ VE DURDU" şeklinde manşet atmışlardır. Şimdiki gibi doğru bilgiye erişimin olmadığı o dönemde yerli tasarım ve üretim ilk otomobilimiz DEVRİM uzunca bir süre alay konusu olmuştur. Yerli tasarım otomobilimiz TOGG, Devrim’e atfen Cumhuriyet Bayramı’nda, 29.Ekim 2022 günü seri üretime başlamıştır.

30.EKİM       

1918 MEDİNE MÜDAFAASI BAŞLADI

Mondros Ateşkes Anlaşması (30.Ekim.1918) imzalanınca tüm cephelerde silah bırakılmış olmasına rağmen etrafı isyancı Araplar ve Haçlı birlikleriyle kuşatılmış Medine şehrini, savunan Fahreddin Paşa, Peygamber efendimizin Medine’deki kabrine (Ravza-i Mutahhara) işgalci girmesini istememiştir. Bu nedenle şehre işgalcileri sokmamış ve silah da bırakmamıştır. Cephanesi azalmış ve yiyecek erzakı tükenmiş olmasına rağmen Fahreddin Paşa ve silah arkadaşları çekirge yiyerek 72 gün daha şehri savunmuş ve Kutsal Emanetleri de İngilizlerden kurtararak İstanbul'a göndermiştir.

Kutü’l-Amare yenilgisiyle Mehmetçiği daha yakından tanıyan ve savaştığı hiçbir askere benzemediğini itiraf da eden İngilizler, savaşarak Medine’ye giremeyeceklerini anlamıştır. Yapılan siyasi baskı sonucu İstanbul’dan gelen “TESLİM OLUN” emrini alan Fahreddin Paşa, komutasındaki Mehmetçikle birlikte, Peygamber Efendimizin kabrine girip sabaha kadar dua etmişler ve Fahrettin Paşa, Türk’ün İslam’a hizmet eden kılıcını Resulullah’a teslim etmiştir. Sabah olduğunda birçoğu yaralı olduğu halde birbirine dayanarak ve ağlayarak teslim olmuşlardır. Hain Araplar tarafından derdest edilen Fahreddin Paşa “BEN SENİ BIRAKMADIM YA RESULALLAH!” diye feryat etmiştir.

Birinci Dünya Savaşı, Mondros Ateşkes Anlaşmasıyla fiilen durmamış, Medine Müdafaası süresince 72 gün daha devam etmiş ve 10.Ocak.1919 tarihinde Medine’nin teslim olmasıyla fiilen bitmiştir. Türkün İslam’a hizmet için kalkan kılıcı, tekrar kalkacağı güne kadar Resulullah’a teslim edilmiştir.

1920 KARS'IN KURTULUŞU

Kars’ı işgal eden Ermeniler, sağlam mevzilerde bulunmaları ve sayıca üstün olmalarına rağmen, Doğu Cephesi Komutanı Kâzım Karabekir, büyük bir zaferle Kars’ı ele geçirmiş Ermenilerden temizlemiştir.

2015 SİNAN ŞAMİL SAM

Boğazın Boğası lakabıyla anılan eski Dünya Kıtalararası Ağır Sıklet Boks Şampiyonu olan Sinan Şamil Sam'ı vefatının yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.

Sinan Şamil Sam, 9 defa Türkiye şampiyonu olmuştur. Ayrıca, Dünya Gençler Şampiyonu (1992), Avrupa Şampiyonu (1993), Amatör Dünya Boks Şampiyonu (1999), Avrupa Şampiyonu (2002) ve 2004 yılında Dünya Kıtalararası Ağır Sıklet Boks Şampiyonluğu unvanını kazanmıştır. Şamil, yaptığı 35 müsabakadan 31'ini kazanmış, bu galibiyetlerin 16'sını rakiplerini nakavt ederek kazanmıştır.

“KÜÇÜKKEN KAVGA ETMEYİ SEVMEZDİM. HATTA BİRİLERİ KAVGA EDİNCE BENİ DE İŞİN İÇİNE ÇEKMESİNLER DİYE ORADAN UZAKLAŞIRDIM. İLK KEZ TÜRK OLDUĞUM İÇİN KAVGA ETMEK ZORUNDA KALDIM. TÜRK OLDUĞUM İÇİN BENİ ARALARINDA HİÇ İSTEMEDİLER. ÜLKENDEN AYRI YAŞAYINCA SENİ KENDİLERİNDEN GÖRMÜYORLAR, SEVMİYORLAR. O YÜZDEN BİRBİRİNİZİ SEVİN ARKADAŞLAR. TÜRKİYE'MİZİN KIYMETİNİ BİLMELİYİZ. İNANIN BANA BU GÜZEL ÜLKEMİZDE BİRBİRİMİZİ SEVMEK, BAŞKA YERLERDE BAŞKALARININ BİZİ SEVMESİNİ BEKLEMEKTEN DAHA KOLAY. KAVGA ETMEYİN SARILIN BİRBİRİNİZE.”

2017 ADAM OSMAYEV ve AMİNA OKUEVA

Adam OSMAYEV, Çeçen asıllı zengin bir ailenin çocuğu olarak İngiltere’de prestijli kolej ve üniversitelerde okumuştur. Babası Arslanbek yüksek rütbeli bir komünist olduğu için, Adam’ın yurtdışındaki eğitimi de izlenmiştir, İslami faaliyetlerde bulunmadığı ancak okula birkaç kere gelen imamla dua etmiş olsa da, genel yapısı itibariyle Rusya karşıtı olmadığına dair istihbarat kaydedilmiştir. Buna rağmen Rus istihbaratı, Adam Osmayev’ in, Rusya yanlısı Çeçenistan Devlet Başkanı Ramazan KADİROV’a ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir PUTİN’e suikast düzenleyeceğini bildirmiştir. Bu sırada Ukrayna’da Rusya yanlısı teröristlere karşı mücadele eden CAHAR DUDAYEV adlı uluslararası taburun kurucu liderinin öldürülmesi üzerine DUDAYEV TABURU’nun başına geçen Adam Osmayev, tabur doktoru ve keskin nişancı subay olarak görev yapan ve taburun kurucularından olan Dr.Amina OKUYEVA ile evlenmiştir. (2008) Dr.Amina OKUYEVA, İkinci Çeçen Rus savaşına katılmış (1999) ardından Ukrayna’ya geri dönmüş ve Odesa Tıp Fakültesinden cerrah olarak mezun olmuştur (2003). Eşine yapılan iki suikast girişimini de suikastçıları öldürerek engelleyen Okuyeva’ya 2015’te Ukrayna Kahramanı nişanı verilmiştir.

Rus Hükümeti, Osmayev’in Putin'e suikast planı olduğunu iddia ederek, Osmayev'i Ukrayna’dan talep etmiştir. Ukrayna ise, Osmayev'in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yaptığı temyiz başvurusunun cevabı gelene kadar teslim edilemeyeceğini belirterek bu talebi reddetmiştir. Rus istihbaratı tarafından Kiev’de düzenlenen suikastla, , otomobilleri içinde katledilmişitr. Bağımsız Kafkasya için mücadele eden Adam Osmayev ve eşi Dr.Amina Okuyeva’yı şehadetlerinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyor,  gözü dönmüş işgalci katillerini ve hain işbirlikçilerini lanetliyorum.

31.EKİM       

CADILAR BAYRAMI - HALLOWEN

Eğlenceli geldiği için çocuklarımızın da artık kutlamak istediği Cadılar Bayramında aslında bir Pagan geleneğidir. Bu inanışına göre; Paganlar, 31 Ekim’i 1 Kasım’a bağlayan ve SAMHAIN olarak anılan bu gecede; dünya ile ruhlar alemi arasında bir geçidin açıldığına ve bu geçitten geçiş yapabilecek kötü ruhlara inanırlarmış. Bu kötü ruhlardan korunmak ve onları korkutmak için hayvan postlarından yapılmış korkutucu kıyafetler giyer, büyük ateşler yakar ve geceyi hep birlikte uyumadan geçirebilmek için ateş etrafında danslar ederlermiş.

7.Yüzyıla gelindiğinde Papa Boniface, Hristiyan halkın alışkanlıkla kutlamaya devam ettiği bu Pagan bayramının kutlanılmaması için tarihini değiştirmiştir. Ancak Hristiyan halk, Ekim ve Kasım aylarında ateş festivallerine devam ederek alışkanlıklarına devam etmiştir. Tarih değişikliğinin bir işe yaramadığını gören Papa Gregory ise SAMHAIN’ı köreltmek için, tekrar eski tarihine yani 1 Kasım’a taşırken adını “AZİZLER GÜNÜ” olarak değiştirmiş ve sonraki günü yani 2 Kasım’ı da “RUHLAR GÜNÜ” olarak ilan etmiştir. Böylece 31.Ekim de Azizler Günü ve Ruhlar Günü bayramlarının arifesi olduğundan adını da “ALL HALLOWS EVE” (Tüm Kutsallar Arifesi) olarak belirlemiştir. Bu isim de zamanla kısalarak HALLOWEEN halini almıştır.

·      KİM BİR TOPLULUĞA BENZERSE, O ONLARDANDIR.  Hz.Muhammed (SAV)

·       SAVAŞ ÖLÜNCE DEĞİL, DÜŞMANA BENZEYİNCE KAYBEDİLİR. Aliya İzzetbegovic

1919 MARAŞ’TA İLK KURŞUN

Uzunoluk Camii’nin imamlığını yapan ve geçimini sağlamak için de süt sattığı için Sütçü İmam olarak bilinen İmam Ali, Fransız işgalcilere ilk kurşunu atarak Kahramanmaraş'ta milli mücadeleyi başlatmıştır.

Fransızların desteğini alan Ermeniler, Maraş sokaklarında Türklere hakaretler etmekte ve her fırsatta kutsallarımıza dil uzatmaktadır. İşgalci Fransız-Ermeni askeri devriyesindeki bir Ermeni işgalci, akşama üzeri Uzunoluk Hamamından çıkan bir kadına saldırarak “ARTIK BURASI TÜRKLERİN DEĞİLDİR, FRANSIZ MEMLEKETİNDE PEÇE İLE GEZİLMEZ.” diyerek peçesini yırtmıştır. Bu durumu görüp olaya müdahale etmek isteyen Çakmakçı Sait, işgalcilerin açtığı ateş sonucu şehit düşünce, o sırada olaylara şahit olan Sütçü İmam, düşünmeden silahını çıkarıp ateşleyerek işgalcilerden birini öldürmüştür. Böylece Sütçü İmam’ın attığı bu ilk kurşun, Fransız ve Ermeni işgalcilere karşı “MARAŞ BİZE MEZAR OLMADAN DÜŞMANA GÜLZAR OLMAZ” parolasıyla Maraş’ın kurtuluş mücadelesinin başlangıcı olmuştur. 

Sütçü İmam, Maraş’ın düşman işgalinden kurtulmasından sonra Maraş Kalesi'ndeki topun sorumlu görevlisi olmuştur. Sultan Abdülmecit’in halifeliği için top atışı yapmak istediği sırada barutun ateş alması sonucu vücudunda yanıklar oluşmuş ve kaldırıldığı Alman Eğitim Hastanesi'nde 25 Kasım 1922'de hayatını kaybetmiştir. Ailesi soyadı kanunundan sonra TÜRKKORUR soyadını almıştır.

01.KASIM    

1954 CEZAYİR BAĞIMSIZLIK SAVAŞI BAŞLADI

Cezayir'de 132 yıl devam eden Fransız işgaline karşı, Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) tarafından Cezayir Bağımsızlık Savaşı başlatılmıştır. Sekiz yıl devam eden bu savaşta, yaklaşık 1,5 milyon Cezayirli hayatını kaybetmiş ve milyonlarcası da mülteci olarak evlerini terk etmek zorunda kalmış olsa da Cezayir, Temmuz 1962'de 140 yıl sonra bağımsızlığına kavuşmuştur.

1958 YAHYA KEMAL BEYATLI'NIN VEFATI

Yazar, diplomat, bürokrat ve Türk edebiyatının gelmiş geçmiş en usta şairlerinden biri olan Üsküp doğumlu Yahya Kemal Beyatlı, diplomat olarak Pakistan, Polonya, Portekiz ve İspanya’da görev yapmıştır. Urfa, Yozgat, Tekirdağ ve İstanbul Milletvekilliği de yapan Yahya Kemal Beyatlı’yı vefatının yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.

2015 KAMAYEV SUİKASTİ

İslam'ın adını kullanarak, İslamı hedef alan terör örgütü DAEŞ’in sözde lideri Ebubekir El Bağdadi’nin yardımcısı ve örgütün önemli komutanlarından biri olan Ebu Ömer El ŞİŞANİ'nin damadı Greogiy KAMAYEV, doğruyu görüp taraf değiştirerek terör örgütü DAEŞ’ten ayrıldıktan sonra eşinden de boşanmış ve Suriye’de Çeçenlerden oluşan Muhacir ve Ensar Ordusu'na katılmıştır.

Kamayev, Türkiye’de bulunduğu sırada İstanbul Kayaşehir’de suikast sonucu hayatını kaybetmiştir. Saldırganlar tespit edilememiş ve yakalanamamıştır. Bu cinayet küresel çetenin, Suriye’de Mehmetçiğe kurşun sıkan terör örgütü DAEŞ’i korumak için ülkemizdeki operasyonudur. Terörü ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, Greogiy KAMAYEV’i şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.

02.KASIM    

1934 GELENEKSEL ANADOLU TÜRK MÜZİĞİNİN YASAKLANMASI

Türkiye’nin muasır medeniyetler seviyesine yükselebilmesi amacıyla; Batılı tarzda müziğin yaygınlaştırılması ve özendirilmesi hedefiyle, dönemin hükümeti tarafından alınan bir kararla her türlü Türk müziğinin çalınması ve okullarda ders olarak okutulması yasaklanmıştır. Bu yasak, Süleyman Demirel'in meşhur "MİLLİYETÇİ CEPHE" hükümetinin, 1976'da İstanbul'da bir Türk Müziği Konservatuvarı açmasına kadar tam 42 sene boyunca yürürlükte kalmış ve uygulanmıştır.

1943 KARAÇAY-MALKAR TÜRKLERİ SÜRGÜNÜ

Stalin'in emriyle Rus ordusu tarafından; sabahın erken saatlerinde evlerinden alınan yaklaşık 64 bin Karaçay-Malkar Türkü, hayvan vagonlarına doldurularak sürgün edilmiştir. Rusya tarafından zorla askere alınan erkekler dışında kalan ve sürgün edilen halk; ihtiyar, kadın, çocuk ve ordudan terhis edilmiş savaş malullerinden oluşmaktadır. Ağır sürgün şartlarına dayanamayanlar yolda, kalanlar ise zorlu iklim ve açlık nedeniyle sürgün bölgelerinde hayatlarını kaybetmişlerdir. Soykırımın yıldönümünde katilleri lanetliyor, canice soykırıma uğramış masum Karaçay-Malkar Türklerini de rahmet ve duayla anıyoruz.

Bu soykırım ve sürgünden bugüne, bir insan ömrü kadar süre geçti ve biz unuttuk. Unutmak için çok erken UNUTMA! UNUTULAN SOYIRIM TEKRARLANIR!

03.KASIM    

1996 ABDULLAH ÇATLI (ülkücü şehit)

1956 yılında Nevşehir’de doğan Abdullah Çatlı, Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanlığı ve Ülkücü Gençlik Derneği Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. Çatlı’nın 1980 darbesi sonrasında MİT tarafından yurtdışı operasyonlarda görevlendirilerek özellikle Ermeni terör örgütü ASALA’ya karşı eylemlerde kullanıldığı ve bu görevler neticesinde ASALA’nın bitirildiği resmî belgelerde yer almaktadır. Gerçek bir vatansever olan Abdullah Çatlı, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde yargılanmamış ve herhangi bir hüküm de giymemiştir. Susurluk kazası olarak bilinen trafik kazasında hayatını kaybetmiştir. Vefatının yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.

Muhsin Yazıcıoğlu “ONUN NASIL ANLAŞILDIĞI, NASIL ANLATILDIĞI ÖNEMLİ DEĞİL. BİZ ABDULLAH'I HELAL SÜT EMMİŞ TEMİZ ANADOLU ÇOCUĞU OLARAK TANIDIK. HARAMA HELALE RİAYET EDEN BİR TÜRK MİLLİYETÇİSİYDİ. ÜLKESİNİ SEVİYORDU. MİLLETİNİN DEĞERLERİNE BAĞLI İNANÇLI BİR VATAN EVLADIYDI”

Zeki Çatlı (kardeşi) “KORUMACI BİR YAPISI VARDI. VATANSEVERLİKTEN HİÇ TAVİZ VERMEDİ.  “REİS”LİK UNVANI DA MAHKEME KAYITLARINDA “BÜYÜK REİS” DİYE TESCİLLİYDİ. ANADOLU’NUN TEMİZ, YİĞİT VE YAĞIZ DELİKANLISI İDİ. KETUMDU. BANA “İKİ KİŞİNİN BİLDİĞİ SIR DEĞİLDİR?” DERDİ. KETUMLUK EN BÜYÜK ÖZELLİĞİYDİ, GEVEZE DEĞİLDİ VE GEVEZE OLANLARI DA YANINDA TUTMAZDI. ZAAFI OLANI HİÇ SEVMEZ VE KENDİSİNDEN DE UZAK TUTARDI. PARAYI HİÇ SEVMEZDİ. PARAYI SEVENİ DE SEVMEZ VE YANINDA TUTMAZ, GÖNDERİRDİ. KENDİ SIFIR (0) ZAAF YAŞAYAN İNSANDI. ÖNEMLİ BİR DİĞER ÖZELLİĞİ DE ÇOK VEFALI OLMASIYDI. KENDİSİ İÇİN BİR ŞEY İSTEMEZ, DEVAMLI ARKADAŞLARINI KORUR VE KOLLARDI. ASALA OPERASYONUNU DA KENDİSİ KIRMIZI BÜLTENLE ARANMASINA RAĞMEN KENDİSİ İÇİN BİR ŞEY İSTEMEYEREK, SN.TÜRKEŞ’İN CEZAEVİNDEN SALIVERİLMESİ VE ÜLKÜCÜLERİN İDAMLARININ DURDURULMASI ŞARTIYLA KABUL ETMİŞTİR.”

ERMENİ TERÖR ÖRGÜTÜ ASALA NASIL ORTADAN KALDIRILDI?

Ermeni terör örgütü ASALA tarafından, 1973-1983 yılları arasında 42 Türk Büyükelçi ve diplomatımız şehit edilmiştir. Bunun üzerine devletin, milli refleksi harekete geçirilerek Ermeni terör örgütü ASALA’yı bitirmek üzere Abdullah Çatlı’ya görev verilmiştir. Çatlı, bu teklifi “CEZAEVİNDE BULUNAN ALPASLAN TÜRKEŞ’İN SALIVERİLMESİ, ÜLKÜCÜ İDAMLARININ DURDURULMASI” şartıyla kabul etmiştir.

MARSİLYA OPERASYONU olarak kayıtlara geçen operasyonda UFUK kod adıyla ekibin başında olan Abdullah ÇATLI, MİT Yurtdışı operasyonlar yetkilisi Mete Bey’in yönetiminde Fransa’nın Marsilya şehrinde 5 bin Ermeni’nin yaşadığı ve 1915 olaylarından dolayı Türkiye’yi kınamak üzere dikilen KİN ANITI’nı bombalamıştır. Operasyon kapsamında; ASALA’nın para musluklarını kesmek üzere Fransa’daki büroları bombalanmış, örgütün ileri gelenleri öldürülmüştür. Son olarak da Fransa ve Ermenistan tarafından himaye edilen ASALA terör örgütünün lideri ve beyni olan Ara TORANYAN, Fransa sokaklarında öldürülerek ASALA bitirilmiştir.

·     BANA İZİN VERİN... EYFEL KULESİNİN TEK BACAĞINA C4 DÖŞEYİP PATLATAYIM. DAHA SONRA FRANSA, NE DEMEK İSTEDİĞİMİZİ ANLAYACAKTIR.

·     YAKARIM ŞU DÜNYA DA TEK TÜRK Ü EZDİRMEM. ALLAH ŞAHİDİM OLSUN SİZİ BU SOKAKLARDA RAHAT GEZDİRMEM.

·     KURT SALDIRMAYA KARAR VERMİŞSE: NE SÜRÜYÜ HESABA KATAR NE DE ÇOBANI.

·     KANI VE SÜTÜ BOZUKLA İŞ YAPILMAZ, SİYASET KONUŞULMAZ. KAFASINA SIKILIR SEVABA GİRİLİR.

·     ÇOCUKLARIMA BIRAKTIĞIM EN DEĞERLİ MİRASIM YAŞADIKLARIMDIR. ÇOCUKLARIM HİÇBİR ZAMAN BAŞLARINI EĞMEYECEKLER. HAYATIN BANA ÖĞRETTİĞİ EN DOĞRU YÖNÜM DÜRÜSTLÜĞÜMDÜR, ÖĞRETEMEDİĞİ İSE KALLEŞLİKTİR.