TÜRK’ÜN HAFIZASI olarak adlandırdığımız bu bölümde, ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA YILDÖNÜMÜ OLAN, kenarda köşede kalmış bazı olaylar hatırlatacağım. Bu olayların bazılarını genel kültür için okurken, bazılarını da çevrenize anlatıp, paylaşarak UNUTTURMAYIN LÜTFEN.

Bilge Kral Aliya İZZETBEGOVİÇ: “HATIRLAMAK, İLKEL VE MEDENİ HALKLAR ARASINDAKİ EN ÖNEMLİ FARK VE ÖLÇÜDÜR. ANCAK GEÇMİŞİNİ HATIRLAYAN HALKLAR, TARİH DEDİĞİMİZ ŞEYE SAHİP OLABİLİRLER." der.

04.KASIM    

1993 AHMET CEM ERSEVER CİNAYETİ

JİTEM’in (Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele) kurucularından Emekli Binbaşı Cem ERSEVER, hain terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen mücadelede ihaneti ortaya koyacak bilgileri ve ordudaki kirli ilişkileri açıklayacağını belirttikten sonra, cesedi, elleri önden bağlanmış ve kafasına iki el ateş edilmiş halde Ankara’nın Elmadağ ilçesi çıkışında bulunmuştur. Cinayetin yıldönümünde, terörü ve kirli ilişkiler içindeki sorumlularını lanetliyor, aziz şehidimizi de rahmet ve duayla anıyoruz.

Babası da Üsteğmen olan Binbaşı Cem ERSEVER, Jandarma Genel Komutanlığı tarafından 1979’da İçel, Hatay, Gaziantep, Mardin, Urfa, Edirne, Kırklareli ve İzmir illerinde kaçakçılık olaylarını soruşturmakla görevlendirilmiştir. 12 Eylül Darbesinden sonra yüzbaşı rütbesindeyken, Güneydoğu bölgemizde terörle mücadele kapsamında; istihbarat toplamak, toplanan istihbarat ile operasyonlar düzenlemek amacıyla Jandarma Genel Komutanlığı altında istihbarat ve terörle mücadele biriminin kurucuları arasında yer almış ve JİTEM'de aktif görev almıştır. Güneydoğu Anadolu'da PKK ile yapılan terörist ve istihbarat çalışmalarının tümünde yer almış, silahlı çatışmalara bizzat katılmış, tüm faaliyetleri yönetmiştir. Ersever, Hizbullah ile “DÜŞMANIMIN DÜŞMANI DOSTUMDUR” ilkesiyle istihbarat faaliyetlerinde bulunmuştur.

Orgeneral Eşref Bitlis'in şüpheli ölümünden sonra bu suikasta dikkat çekmek amacıyla istifa ettiğini açıklayarak ölümüne neden olan şu faksı Milliyet gazetesine göndermiştir;  

"1984 YILINDAN BUGÜNE KADAR YAPILAN YANLIŞLAR, İHANETLER VE UYGULAMALAR KONUSUNDA TÜRK KAMUOYUNUN AYDINLATILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYOR VE GÖRÜŞMELER SONUNDA BELİRLENECEK BİR TARİHTE TÜRK BASINIYLA KAMUOYU ÖNÜNDE CELAL TALABANİ'NİN İHANETLERİ PKK İLİŞKİLERİ, GÜNEYDOĞU'DAKİ GERÇEK DURUM, KÖY KORUCULARI, İTİRAFÇILAR, FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER HAKKINDA VE BAZI SİYASİLERİN ÖRGÜTSEL KONUMLARI HAKKINDA AÇIKLAMALARDA BULUNACAĞIMI BEYAN EDİYORUM. GÜNEYDOĞU ANADOLU'DAKİ OLAYLARIN GERÇEKLERİ TÜRK MİLLETİNDEN GİZLENİYOR." 

Son konuşmasında ise “PKK’YA KARŞI YÜRÜTÜLEN MÜCADELEDE İHANET VAR. ORDUDA KİRLİ İLİŞKİLER VE GENERALLERE UZANAN SİLSİLE VAR. BENİ DE BAZI ŞAİBELİ OPERASYONLARA KATTILAR VE TAMAMEN İLLEGAL ÇİZGİYE GETİREREK SUSTURMAK İSTİYORLAR AMA SUSMAYACAĞIM” demiştir.

05.KASIM    

2018 SASİDLA ABDURRAHİM VEFATI

Kur'an-ı Kerim'in Avarca Tefsirini yazan, Riyazü’s Salihin gibi hadis kitaplarını da Avarcaya çeviren Dağıstanlı büyük alim Sasidla ABDURRAHİM‘i vefatının yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.

06.KASIM    

1916 DARFUR SULTANI ALİ DİNAR ŞEHADETİ

İslam Halifesinin cihat çağrısıyla, 1.Dünya savaşına bizzat katılan, Sudan’daki İslam Devleti Darfur Sultanı Ali DİNAR’ı şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.

Halifenin çağrısına, Sultan’ın cevabı: “HALİFE HAZRETLERİNE BUNU BİLDİRMEK İSTEDİM Kİ, İSLAM SULTANI HAZRETLERİ İLE KAFİR VE ZINDIK OLAN İNGİLİZLER, FRANSIZLAR VE ONLARIN MÜTTEFİKLERİ ARASINDA BU SAVAŞ BAŞLAR BAŞLAMAZ ALLAH VE İSLAM İÇİN KAFİRLE İLİŞKİLERİ KESTİM VE ONLARI DÜŞMAN KABUL EDEREK SAVAŞ AÇTIM”

1997 ALBAY VURAL BERKAY ŞEHADETİ

Kıbrıs'ta düzenlenen Toros-2/97 tatbikatının son gününde tatbikat alanına 1,500 metre mesafede bulunan komuta çadırında ayakta dürbünle tatbikatı izleyen Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu´nun kulağını sıyırıp geçmiş ve tam arkasında oturan Albay Vural Berkay´ın göğsüne saplanarak şehit etmiştir. Şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.

Olay kayıtlara “BİR ASKERİN AYAĞI KAYINCA KURŞUN SEKTİ” şeklinde girmiştir. Kurşunun, etkili mesafesi 400 metre olan ve sadece özel kuvvetlerin kullandığı M-16’dan çıktığı anlaşılmış ancak çadır tatbikat alanına 1,500 metre mesafede olması gibi şüpheli bir durum olmasına rağmen merminin balistik incelemesi de yapılmamıştır. Suikastçı olduğu ileri sürülen yüzbaşının, olayın hemen ardından askerlikten firar ettiği ve izini kaybettirdiği duyurulmuştur. 1999’daki ilk YAŞ toplantısında Org. Çevik BİR, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu tarafından emekliye sevk edilmiştir.

MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür, Albay Berkay’ın 1997’de şehit olmasıyla ilgili “HEDEF, DÖNEMİN GENELKURMAY BAŞKANI KIVRIKOĞLU İDİ. O KURŞUN KIVRIKOĞLU’NA GELSEYDİ HİYERARŞİ DEĞİŞECEKTİ. BU ÇEVİK BİR’İN İŞİNE YARARDI. SUİKASTI ÖZEL KUVVETLERDEN İKİ KİŞİ YAPTI, ONLAR DA UÇAK KAZASINDA ÖLDÜRÜLDÜ.”

07.KASIM    

1912 MALKARA KATLİAMI VE ŞEHİTLERİ

Bulgarlar tarafından işgal edilmiş olan Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde Kurban Bayramı arifesinde, işgale bayram için alışveriş yapmakta olan halkı rahatsız etmek isteyen, işgalci Bulgar askeri devriyesi, çarşıdaki kalabalık kahvehanelerden birine girip etrafa sataşınca sabrı taşan halk tarafından dövülmüştür. Bu olayı hazmedemeyen işgalci Bulgar Komutanlığı, bir müfreze asker ile bayram namazının kılındığı Gazi Süleyman Paşa Camii’nin avlusuna gelerek, camiden çıkan cemaati, bugün Şehitlik Parkı olan alanda toplayıp önce meydan dayağı atmış sonra da 263 kişiyi kurşuna dizerek katletmiştir. Katliamın yıldönümünde, gözü dönmüş katilleri ve sorumlularını lanetliyor, aziz şehitlerimizi de rahmet ve duayla anıyoruz.

Toplu katliamdan hemen önce Bulgar komutan, üç oğlu da sırada olan Zeynel Hacının yanına gelerek; “İLK ÖNCE HANGİ OĞLUNU ÖLDÜRELİM?” diye sormuştur. Hayatının en zor tercihini yapmak zorunda kalan Zeynel Efendi, evli olan oğlunun yerine bekâr olanlardan birinin öldürülmesine razı olmuştur. Zeynel Efendi’nin bakışlarından ne düşündüğünü anlayan Bulgar komutan, önce evli olan oğlunu ardından diğer iki oğlunu ve en sonunda da Zeynel Efendiyi öldürmüştür. Daha sonra da sıraya dizilmiş herkesi kurşuna dizerek katletmişlerdir. Malkara Şehitlik Parkında 1976 yılında dikilen Balkan Harbi Şehitlik Anıtı’nda şunlar yazmaktadır:

“EY TÜRK GENCİ! 7 KASIM 1912 ÇARŞAMBA KURBAN BAYRAMI SABAHI ŞAFAKLA BERABER BULGARLAR TARAFINDAN 263 MASUM KARDAŞLARIMIZIN İŞKENCE İLE BURADA ŞEHİD EDİLDİKLERİNİ SENDE UNUTMA!”

1916 ÜRKÜN KATLİAMI / KIRGIZİSTAN TARİH VE ATALARI ANMA GÜNÜ

Kırgızistan’da “TARİH ve ATALARI ANMA GÜNÜ” olarak anılan ÜRKÜN KATLİAMINA sebep olan isyanın çıkış nedeni; yerli halkı acımasızca sömüren Rus rejiminin, Birinci Dünya Savaşı’na katılırken vergileri artırması ve Rus olmayan erkeklerin de zorla askere alınması olmuştur. Böylece Türkistan’da, Ruslara karşı başlayan ve Ruslar tarafından acımasızca bastırılan isyanlarda yaklaşık 100 bin Türkistanlı katledilmiştir.

Ata yurtlarını bırakarak katliamdan kaçanlar, Ruslara yakalanmadan Çin’e ulaşmak için buzlu dağ yollarını tercih etmiş ancak onlar da 4,260 metre rakımlı Bedel Geçidi’nde soğuk ve açlıktan can vermiştir. Çin’e ulaşabilenler ise Çinliler tarafından malları yağmalandıktan sonra katledilmiştir. Çeşitli kaynaklara göre bu olayların tamamında yaklaşık 300 bin Türkistanlı katledilmiştir. Soykırımın yıldönümünde gözü dönmüş katilleri ve sorumlularını lanetliyor, canice katledilen masum kandaşlarımızı da rahmet ve duayla anıyoruz.

1979 ALİ YAŞAR GÜNAYDIN ve MEHMET CURA ŞEHADETİ

Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Yaşar GÜNAYDIN ve MHP Zeytinburnu İlçe Başkanı olan Mehmet CURA, eş zamanlı olarak Zeytinburnu’nda evlerinin önünde komünist teröristler tarafından kurulan hain pusuda katledilmiştir. Şehadetlerinin yıldönümünde terörü ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehitlerimizi de rahmet ve duayla anıyoruz.

08.KASIM    

2009 SERAP ESER (İETT MOLOTOF)

Hain ve bölücü terör örgütü PKK, mensubu teröristler tarafından Küçükçekmece Kanarya Mahallesi’nde İETT otobüsüne atılan molotof kokteyliyle yakılarak katledilen 17 yaşındaki kızımız Serap ESER 29 gün komada kaldıktan sonra şehit olmuştur. Şehadetinin yıldönümünde, gözü dönmüş terörist katilleri ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehidimizi rahmet ve duayla anıyoruz. YAKILAN KIZIMIZIN SON BAKIŞINI UNUTAMADIK!

2020 İKİNCİ KARABAĞ SAVAŞI BİTTİ

Azerbaycan’da 23 yıl süren Ermeni işgali Türk SİHA larının desteğiyle sonlandırılmış, Azerbaycan’ın kültür başkenti Şuşa’nın alınması ve tarihi Şuşa kalesinde Azerbaycan bayrağı yükselmesiyle 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı, Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanmıştır. Rahmetli eski Cumhurbaşkanı Ebulfez ELÇİBEY’ in dediği gibi “AZERBAYCAN VE TÜRKİYE DOST DEĞİLDİR. DOSTLUK, BİRBİRİNİ SONRADAN TANIYANLAR ARASINDA KURULUR. BİZLER KARDEŞİZ.”

09.KASIM    

AZERBAYCAN BAYRAK GÜNÜ KUTLU OLSUN

Azerbaycan Milli Şura Başkanı Mehmet Emin RESULZADE’nin de söylediği gibi "BİR KERE YÜKSELEN BAYRAK, BİR DAHA İNMEZ."

1993 MOSTAR KÖPRÜSÜ'NÜN YIKILMASI

Balkanlardaki ecdat yadigârı Mostar Köprüsü, Hırvatlar tarafından tank atışlarıyla kullanılmaz hale getirilmiş ve Kasım ayının sonunda da tamamen yıkılmıştır. Mimar Sinan'ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566 yılında inşa edilmiş olan Mostar Köprüsü, 427 yıl boyunca Bosna'da Müslüman ve Hırvat kesimi birbirine bağlamış, hoşgörünün sembolü olmuştur. Bu nedenle Hırvatların, köprüyü yıkması Bosna’nın çok uluslu mirasının da reddedilmesi anlamına gelmiştir.

Bu nedenle TİKA, savaş sonrasında İngilizler tarafından yapılan demir köprü yerine Mostar Köprüsü'nü orijinal yapısına uygun olarak yeniden inşa etmek üzere; nehre düşen orijinal taşları nehir yatağından bulup vinçlerle çıkarmış ancak bombardıman ve suyun aşındırıcı etkisi nedeniyle bozulmuş taşlar köprü yapımında kullanılamayınca, orijinal taşların çıkarıldığı, günümüzde kapalı olan taş ocağının yeri tespit edilmiş, taş ocağı yeniden faaliyete geçirilmiş ve aynı ocaktan çıkarılan taşlar ile köprünün yapımı tamamlanmıştır. 23Temmuz 2004 tarihinde yeniden açılan Mostar Köprüsü, eski Mostar şehriyle birlikte 2005 yılında Dünya Miras Listesi'ne eklenmiştir.

2010 HASAN ŞİMŞEK (ülkücü şehit)

Hain ve bölücü terör örgütü PKK mensubu, sözde öğrenci teröristler tarafından, Dumlupınar Üniversitesi Germiyan Kampüsünde bıçaklanarak öldürülen ülkücü öğrenci Hasan ŞİMŞEK’i şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyor, hain terör örgütü ve işbirlikçilerini lanetliyoruz.

10.KASIM    

1938 KRİSTAL GECE

Almanya, ülkesindeki Polonyalı Yahudileri sınır dışı etmiş, Polonya tarafından da kabul edilmeyen 17,000 kişi, iki ülke arasında kalarak soğuk, açlık ve hastalıktan yaşamını yitirmiştir. 9.Kasım tarihinde ailesinin bu şekilde ölümünü öğrenen ve bundan Almanya’yı sorumlu tutan 17 yaşındaki Herschel GRYNSZPAN, yaşadığı Paris şehrindeki Alman Büyükelçiliği'ni basarak karşısına ilk çıkan kişi olan Konsolos yardımcısını öldürmüştür. Bunun üzerine, Hitler’in Propaganda Bakanı GOEBBELS, bu planlı cinayetin, Yahudiler tarafından Alman ırkına karşı olduğunu ve mutlaka öcünün alınması gerektiğini, bununla beraber Alman Hükümeti’nin, Yahudilerden öç almak için yapılacak saldırıları onaylamadığını, ancak bu tür olayların olması halinde de müdahale edilmeyeceğini duyurmuştur.

Böylece Almanya’da, Yahudilere karşı 3 gün boyunca sürecek saldırılar başlamıştır. Bu gecede gerçekleşen saldırılarda ev, işyeri ve ibadethanelerin tuz buz olan camları her yere saçılmış olduğu için yaşanan olaylar "KRİSTAL GECE" ya da "KASIM KIYIMI" olarak adlandırılmıştır. Bu süreçte, yaklaşık 400 Yahudi öldürülmüştür. 1,400 sinagog, Yahudilere ait ev, işyeri, mezarlık ve sinagoglar tahrip edilmiştir. 10 Kasım'dan sonra 30,000 Yahudi, toplama kamplarında gözaltına alınmıştır. Bu süreç, Yahudi Soykırımı'nı hazırlayan temel olaylar arasında kabul edilmiştir.

İngiltere işgalindeki Filistin'e Yahudi göçünü sağlamak amacıyla, İngiltere ve Siyonist örgütler birlikte hareket etmişlerdir. Ancak tüm çabalara rağmen özellikle Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan zengin Yahudiler, çağrılara rağbet etmemiş, sadece Doğu Avrupalı ve Asyalı yoksul Yahudiler göç etmiştir. Tüm çabalara rağmen Filistin topraklarına göç eden Yahudi sayısının 200 bini bulmadığı böyle bir zamanda Avrupa'da Yahudiler için birden Nazi fırtınası esmeye başlamıştır.

Her tarafta Hitler'in, Yahudileri kitleler halinde öldürdüğü, fırınlarda yaktığı söylentileri kasıtlı olarak yayılmıştır. Naziler, Yahudilerden bazılarını öldürüp kamyonetlerin arkasına bağlayarak, Yahudi mahallelerinde dolaştırmış, buraları terk etmemeleri durumunda sonlarının aynı olacağı tehditlerini savurmuşlardır. Böylece mecbur kalan Yahudiler, çekirge sürüsü gibi Filistin topraklarına akın etmeye başlamıştır. Bu göç sonucunda Filistin topraklarındaki Yahudi nüfusu kısa sürede 4 katına çıkmıştır.

Bu nedenle birçok tarihçi; yardımcılarının Yahudi olduğunu da göz önüne alarak, Hitler'in Siyonist örgütlerle iş birliği yaptığını ileri sürmüşlerdir. Ayrıca Hitler'in, Yahudileri kitleler halinde öldürdüğü ya da fırınlarda yaktığı iddiaları da tarihi gerçeklerle çelişmektedir. Çünkü Siyonist örgütlerin söz konusu katliamlarla ilgili belirttikleri rakamlar, aynı tarihte Hitler'in kontrolündeki bölgelerde yaşayan Yahudilerin sayısından çok fazladır. Ayrıca çoğunun Filistin'e göç ettiğini, bir kısmının da kendilerini gizleyerek yaşamaya devam ettikleri hesaba katıldığında iddiaların gerçek olmadığı netleşmektedir. Özetle; Siyonizm, işgal edilmiş Filistin topraklarında kurduğu Siyonist İsrail’in insan potansiyelini çözmek için, Hitler ile anlaşarak kendi halkını da öldürmekten çekinmemiştir.

1983 OSMAN ZEKİ YÜKSEL SERDENGEÇTİ

Asıl adı Osman Zeki YÜKSEL olan, dönemin siyasi yönetimi tarafından defalarca toplatılan Serdengeçti Dergisinde yazdığı yazılar nedeniyle “SERDENGEÇTİ” olarak tanınan, Antalya milletvekilliği de yapmış yazar, şair Osman Yüksel SERDENGEÇTİ ’yi vefatının yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.

Osman Yüksel Serdengeçti ile cezaevinde aynı koğuşta kalan Nazım HİKMET, her denk geldiği kişiye Komünizmi anlatmaktadır. Bir gün yine Nazım karşısındakine komünizmi anlatırken Serdengeçti yanına sokulur ve der ki; "ÜSTAD BU KOMÜNİZM NEDİR?" der. Nazım Hikmet ise kendinden gayet emin şekilde "SOL CEBİME ELİNİ AT" der. Serdengeçti hemen atar, Nazım Hikmet "NE BULDUN?" der. Serdengeçti "İKİ TANE 25 KURUŞ BULDUM" der. Nazım Hikmet gururla "BİRİNİ AL! İŞTE KOMÜNİZM BU!" der. Ertesi günlerde Nazım'a 50 lira para gelir. O dönem için 50 TL büyük paradır. Serdengeçti bunu öğrenince, Nazım'a hiç sormadan cebine elini atar ve paranın yarısını almak ister. Nazım Hikmet paranın yarısını vermek istemeyince, Serdengeçti "İŞTE SİZİN DAVANIZIN DEĞERİ 25 KURUŞTUR!" diyerek Nazım’a unutamayacağı bir ders vermiştir.

·       BU DAVA AYIYA DAYI DEMEYENLERİN DAVASIDIR.

·       BİZİM DAVAMIZ ALLAH İÇİN, MİLLET İÇİN, VATAN İÇİN BÜTÜN MUKADDESLER AŞKINA CAN VEREN, KAN VEREN, CANINI, CANANINI, BÜTÜN VARINI VEREN, MEHMETÇİĞİN DAVASIDIR!

·       BÜTÜN GAYEMİZ, BU TOPRAK İÇİN TOPRAĞA DÜŞENLERİN ÇOCUKLARINI TOPRAKLAR ÜZERİNDE MESUT VE BAHTİYAR GÖRMEKTİR.

2016 KAYMAKAM MUHAMMED FATİH SAFİTÜRK ŞEHADETİ

Hain ve bölücü terör örgütü PKK mensubu sözde kaymakamlık çalışanı teröristler tarafından, Hükümet Konağı’ndaki makam odasına konulan bombalı paket ile katledilen iki çocuk babası Mardin Derik Kaymakamı Muhammed Fatih SAFİTÜRK ’ü şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyor, hain terör örgütü ve işbirlikçilerini lanetliyoruz.