Hoşgeldin Sivil

.
Forum Yöneticisi: RetronFlayer | Bu Bölümde Yetkili Tüm Yöneticiler? | Bu konuyu okuyanlar?

 Forum Ana Sayfa
   Tarih

   
 Kurallar    Aktif Konular    PM    Kayıt Ol     Giriş Yap  
» Türk’ün Hafızası 14-20 Ekim
Oy Ver   
 
Gönderilme Tarihi: 14 Ekim 2023 15:39:29 - Kayıtlı IP
  Mesajı İhbar Et!     

VoLqaN

Onursal Ünvan

12 Ocak 2022
45 Mesaj




Aktiflik
Seviye
Deneyim
Fahri Üye


TÜRK’ÜN HAFIZASI olarak adlandırdığımız bu bölümde, ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA YILDÖNÜMÜ OLANkenarda köşede kalmış bazı olaylar hatırlatacağım. Bu olayların bazılarını genel kültür için okurken, bazılarını da çevrenize anlatıp, paylaşarak UNUTTURMAYIN LÜTFEN.

Bilge Kral Aliya İZZETBEGOVİÇ“HATIRLAMAK, İLKEL VE MEDENİ HALKLAR ARASINDAKİ EN ÖNEMLİ FARK VE ÖLÇÜDÜR. ANCAK GEÇMİŞİNİ HATIRLAYAN HALKLAR, TARİH DEDİĞİMİZ ŞEYE SAHİP OLABİLİRLER." der.

 

21.EKİM        Cumartesi

1999 CAHARKALE ROKET SALDIRISI

Rusya, İkinci Çeçenistan Savaşı’nda Çeçenistan'ın başkenti Caharkale’de içinde sivillerin olduğu bir alışveriş merkezini balistik füzelerle vurmuştur. Uluslararası Ceza Hukukuna göre savaş suçu sayılan insanlık dışı saldırıda; 450 sivil yaralanmış, 140 masum sivil insan da hayatını kaybetmiştir. Katliamın yıldönümünde, sorumlularını lanetliyor, canice katledilen masum insanları da rahmet ve duayla anıyorum.

 

2007 DAĞLICA SALDIRISI

Kuzey Irak'tan gelen, hain ve bölücü terör örgütü PKK mensubu yaklaşık 150 kişilik terörist grubu Yeşiltaş Komando Taburu ve Dağlıca Komando Taburu arasındaki köprüyü havaya uçurarak, yardım gelmesini engellemiş ve Dağlıca Taburuna ağır silahlarla saldırmıştır.

O sırada, misafir olarak Frankfurt’ta Avrupa Türk Kültür Dernekleri Birliği’nin seminerinde olan Muhsin YAZICIOĞLU, saatlerdir süren saldırıdan haberi olmadığını iddia eden (!) dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL'ü arayarak saldırıyı bildirmiş ve bölgeye takviye kuvvet gitmesi gerektiğini bildirmiştir. Saatler süren çatışmada 34 terörist öldürülmüş ise de 12 Mehmetçik şehit olmuştur. Kahpe saldırının yıldönümünde, terörü ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehitlerimizi rahmet ve duayla anıyorum.

Dağlıca Taburu komutanı Onur DİRİK, "ÇATIŞMANIN 4. YA DA 5. SAATLERİNDE BAZI RÜTBELİ ARKADAŞLAR İLE KENDİ ARAMIZDA KISA BİR DEĞERLENDİRME YAPTIK. BU DEĞERLENDİRMEDE, BAZI TESPİTLERİMİZ OLDU. TABURUN ÜZERİNDE BULUNAN ŞÜPHELİ VE KİMLİĞİ BELİRSİZ HAVA ARACININ VARLIĞI. O GECE BİZE YÜKSEKOVA İSTİKAMETİNDE TABURU NEREDEYSE BOŞALTACAK ŞEKİLDE BİR İNTİKAL GÖREVİ VERİLMİŞ OLMASI VE İNTİKAL YOLUNDAKİ KÖPRÜNÜN DE SALDIRIYLA EŞ ZAMANLI OLARAK TERÖRİSTLER TARAFINDAN HAVAYA UÇURULMASI. TERÖRİSTLERİN GENEL TAKTİKLERİNE UYGUN OLARAK YALNIZCA İLERİ ÜST BÖLGELERİNE DEĞİL TABURUN MERKEZİNİ DE KAPSAYACAK ŞEKİLDE BÜTÜN TABUR UNSURLARINA EŞ ZAMANLI BİR SALDIRI GERÇEKLEŞTİREREK TABUR MERKEZİNE GİRMEYE DE TEŞEBBÜS ETMELERİ. GÖRÜLMEMİŞ ÇAPTA VE SAYIDA AĞIR SİLAH KULLANMALARI NEDENLERİYLE BU YAPILAN EYLEMİN ÇOK KOMPLİKE BİR PLANA DAYANDIĞI. TERÖRİSTLERİN BÖYLE BİR EYLEMİ PLANLAMA VE İCRA BAKIMINDAN KENDİ BAŞLARINA YAPAMAYACAKLARI SONUCUNA ULAŞMIŞTIK. TÜM BUNLARI YAPABİLMEK İÇİN AYRICA ÖRGÜTÜN DE ÇOK SAĞLAM İSTİHBARAT BİLGİSİ ALMIŞ OLMASI LAZIM. NİTEKİM OLAYDAN KISA BİR SÜRE SONRA RAHMETLİ MUHSİN YAZICIOĞLU DA BENZER TESPİTLERDE BULUNMUŞTU. KENDİSİNİN BU KADAR İSABETLİ TESPİTLERDE BULUNABİLMESİ İÇİN BİZİM YAŞADIKLARIMIZI VE BU DEĞERLENDİRMELERİ BİLMESİ GEREKİR. BU DA İSTER İSTEMEZ TABUR İÇİNDEN KENDİSİNİN DEĞERLENDİRME VE İLETİŞİM KABİLİYETİNE SAHİP BİR KİŞİDEN ÇATIŞMANIN GERÇEK NİTELİĞİ HAKKINDA BİLGİ ALMA İHTİMALİNİ AKILLARA GETİRİYOR."

Türkiye'yi küçük düşürmek ve terör propagandası yapmak üzere teröristler ile iş birliği yaparak çatılşma sırasında irtibat kesen 8 asker de sözde esir alınmıştır. Yaklaşık iki ay sonra Kuzey Irak'a giden, PKK’nın siyasi uzantısı DTP milletvekilleri Aysel TUĞLUK, Osman ÖZÇELİK ve Fatma KURTULAN, sözde esir askerlerimizi teslim alarak terör propagandasıyla TSK’ya teslim etmişlerdir. Uzman Çavuş Halis Çağan, Çavuş Mehmet Şenkul ve erlerden Ramazan Yüce, İlhami Demir, İrfan Beyaz, Özhan Şabanoğlu, Fatih Atakul ve Fuat Başoda, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Van Askeri Mahkemesi'nce tutuklanmış ''ALENEN ASKERLERİ İTAATSİZLİĞE TEŞVİK'',''GÖREVİ İHMAL'',''SUÇU VE SUÇLUYU ÖVME”,“BASIN YOLUYLA TERÖR ÖRGÜTÜ PROPAGANDASI YAPMA'' suçlarından çeşitli cezalar almışlardır.

KURT KIŞI GEÇİRİR AMA YEDİĞİ AYAZI UNUTMAZ! UNUTMAK İHANETTİR!

 

22.EKİM        Pazar

1975 VİYANA BÜYÜKELÇİMİZE SUİKAST

Viyana büyükelçimiz Hüseyin Daniş TUNALIGİL, Ermeni terör örgütü ESAK (ERMENİ SOYKIRIMI ADALET KOMANDOLARI) mensubu teröristler tarafından Viyana Büyük Elçiliğimizde şehit edilmiştir. Kahpe saldırının yıldönümünde, terörü ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehidimizi rahmet ve duayla anıyorum.

Viyana Büyükelçiliğimizin önündeki güvenlik görevlisini öldürerek Büyükelçilik ofisine giren teröristlerin, otomatik silahlarla açtığı ateş sonucu, Büyükelçimiz olay yerinde şehit olmuştur. Viyana güvenlik güçleri tarafından yakalanamayan ve kimlikleri tespit edilemeyen teröristler, suikasttan sonra bir araca binerek kaçmış ve Viyana güvenlik güçleri tarafından bulunamamıştır. Bu saldırıdan iki gün sonra 24.Ekim 1975 tarihinde yine ESAK tarafından Paris Büyükelçimiz İsmail Erez’e düzenlenen kahpe suikastta, Büyükelçimiz ve şoförü şehit olmuştur. Ermeni terör örgütleri 1970 ve 80'li yıllarda 31 diplomatımızı ve yakınlarını şehit etmiştir.

1.     Mehmet BAYDAR Los Angeles Başkonsolosu (Santa Barbara 1973)

2.     Bahadır DEMİR Los Angeles Başkonsolosluğu Konsolosu (Santa Barbara 1973)

3.     Daniş TUNALIGİL Viyana Büyükelçisi (Viyana 1975)

4.     İsmail EREZ Paris Büyükelçisi (Paris 1975)

5.     Talip YENER Paris Büyükelçiliği Makam Şoförü (Paris 1975)

6.     Oktar CİRİT Beyrut Büyükelçiliği Başkatibi (Beyrut 1976)

7.     Taha CARIM Vatikan Büyükelçisi (Roma 1977)

8.     Necla KUNERALP Madrid Büyükelçisi merhum Zeki Kuneralp'in eşi (Madrid 1978)

9.     Beşir BALCIOĞLU Emekli Büyükelçi (Madrid 1978)

10.  Ahmet BENLER Lahey Büyükelçisi Özdemir Benler'in oğlu (Lahey 1979)

11.  Yılmaz ÇOLPAN Paris Büyükelçiliği Turizm Müşaviri (Paris 1979)

12.  Galip ÖZMEN Atina Büyükelçiliği İdari Ataşesi (Atina 1980)

13.  Neslihan ÖZMEN Atina Büyükelçiliği İdari Ataşesi Galip Özmen'in kızı (Atina 1980)

14.  Şarık ARIYAK Sidney Başkonsolosu (Sidney 1980)

15.  Engin SEVER Sidney Başkonsolosluğu Güvenlik Ataşesi (Sidney 1980)

16.  Reşat MORALI Paris Büyükelçiliği Çalışma Müşaviri (Paris 1981)

17.  Tecelli ARI Paris Büyükelçiliği'ne bağlı Din Görevlisi (Paris 1981)

18.  Mehmet Savaş YERGÜZ Cenevre Başkonsolosluğu Sözleşmeli Sekreteri (Cenevre 1981)

19.  Cemal ÖZEN Paris Başkonsolosluğu Güvenlik Ataşesi (Paris 1981)

20.  Kemal ARIKAN Los Angeles Başkonsolosu (Los Angeles 1982)

21.  Orhan GÜNDÜZ Boston Fahri Başkonsolosu (Boston 1982)

22.  Erkut AKBAY Lizbon Büyükelçiliği İdari Ataşesi (Lizbon 1982)

23.  Nadide AKBAY Lizbon Büyükelçiliği İdari Ataşesi Erkut Akbay'ın eşi ve Elçilik Sekreteri (Lizbon 1982)

24.  Albay Atilla ALTIKAT Ottava Büyükelçiliği Askeri Ataşesi (Ottava 1982)

25.  Bora SÜELKAN Burgaz Başkonsolosluğu İdari Ataşesi (Burgaz 1982)

26.  Ahmet Galip BALKAR Belgrad Büyükelçisi (Belgrad 1983)

27.  Dursun AKSOY Brüksel Büyükelçiliği İdari Ataşesi (Brüksel 1983)

28.  Cahide MIHÇIOĞLU Lizbon Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Yurtsev Mıhçıoğlu'nun eşi (Lizbon 1983)

29.  Işık YÖNDER Tahran Büyükelçiliğimizde Sözleşmeli Sekreter Şadiye Yönder'in eşi (Tahran 1984)

30.  Erdoğan ÖZEN Viyana Büyükelçiliği Çalışma Müşaviri Vekili (Viyana 1984)

31.  Enver ERGUN BM Viyana Ofisi'nde Uluslararası Memur-Direktör Yardımcısı (Viyana 1984)

 


 

1993 TUĞGENERAL BAHTİYAR AYDIN SUİKASTİ

Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı olan Bahtiyar AYDIN, Lice Asayiş Bölük Komutanlığı binası önünde şaibeli biçimde vurularak şehit edilmiştir. Şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyorum.

1996 yılında Yüksekova Çetesi olarak anılan; uyuşturucu, cinayet, şantaj gibi suçlardan yargılanan ve çoğunluğu asker, polis ve PKK itirafçısı teröristlerden oluşan, çetenin bir üyesi verdiği ifadede; Bahtiyar Aydın'ın JİTEM adına çalışan itirafçılar tarafından öldürüldüğünü iddia etmiştir. Genelkurmay ise JİTEM iddialarını reddetmekte ve Aydın'ın PKK tarafından öldürüldüğünü savunmaktadır. Ergenekon soruşturması için ifade veren ve bir dönem PKK içinde sözde üst düzey yönetici olarak faaliyet gösteren "Deniz" kod adlı (Şemdin SAKIK) gizli tanık ise, Aydın'ın bir asker tarafından öldürüldüğünü, cinayeti işleyen askeri de başka bir askerin öldürdüğünü iddia etmiştir.

20 yıl sonra, cinayetin zamanaşımına bir gün kala, eş zamanlı olarak Bahtiyar Aydın’ın korumalığını yapan bir astsubayın ihbarı ve Diyarbakır Barosu’nun da ısrarıyla bir savcı, dava açmış ama her nasılsa onu da yanlış mahkemede açmıştır. “KASTEN ADAM ÖLDÜRME”, “HALKI İSYANA VE BİRBİRİNİ ÖLDÜRMEYE TEŞVİK”, “CÜRÜM İŞLEMEK İÇİN TEŞEBBÜS OLUŞTURMA” suçlamalarından, Albay Eşref HATİPOĞLU ve Üsteğmen Tünay YANARDAĞ haklarında, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis ve 24 yıla kadar hapis cezası istenmiştir. LİCE OLAYLARI olarak da anılan bu olaylarda 14 sivil, 1 bölge komutanı ve 1 uzman hayatını kaybetmiştir. 2018’de Mahkeme heyeti, sanık Albay Hatipoğlu´nun tüm suçlardan beraatına karar vermiştir. Dava devam ederken sanıklardan Üsteğmen Yanardağ, Singapur’da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiş ve böylece zaten güdük açılan dava da cezasız neticelenmiştir.

Jandarma Genel Komutanı Eşref BİTLİS’in 17.Şubat.1993'te uçağının şaibeli biçimde düşerek şehit olması sonrası; Bahtiyar AYDIN, Rıdvan ÖZDEN gibi Bitlis'in ekibi içinde yer alan milli ve dürüst bazı yüksek rütbeli subaylar görevleri başında şehit olmuştur.

 

23.EKİM        Pazartesi

1988 ESAT OKTAY YILDIRAN SUİKASTİ

Kıbrıs gazisi Binbaşı Esat Oktay YILDIRAN, 12 Eylül Darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi'nde iç güvenlik komutanı olarak görev almış ve Diyarbakır Cezaevi'nde işkence yaptırmak ile suçlanmış 23.Ekim.1988 yılında İstanbul, Ümraniye'de, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte bindiği halk otobüsünde "LAZ KEMAL'İN SELAMI VAR" denilerek öldürülmüştür.  Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümeni içindeki bir caddeye adı verilmiştir.

İstanbul Fatih Belediye Başkanı Saadettin TANTAN tarafından Fatih Şehitler Parkı’na, Fatih’li şehitlerin isimlerinin üzerinde bulunduğu bir anıt dikilmiştir (1996). Esat Oktay Yıldıran’ın, Diyarbakır Cezaevi’nde işkence sonucu 60 kişinin ölümüne sebep olduğu iddiasıyla, bu anıtta yer alan Binbaşı Yıldıran’a ait isim plaketi, Fetöcü Kadir Topbaş’ın döneminde belediye ekipleri tarafından sökülmüştür (2010).

 

24.EKİM        Salı

1975 PARİS BÜYÜKELÇİSİ İSMAİL EREZ SUİKASTİ

Ermeni terör örgütü ESAK mensubu teröristler tarafından gerçekleştirilen hain saldırıda Türkiye'nin Paris Büyükelçisi İsmail EREZ ve şoförü Talip YENER şehit olmuştur. Saldırının yıldönümünde, terörü ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehitlerimizi rahmet ve duayla anıyorum.

İki gün önce Avusturyalı güvenlik güçleri tarafından yakalanamayan ve Viyana Büyükelçisi Hüseyin Daniş TUNALIGİL’i katleden teröristler, Fransız güvenlik güçleri tarafından da yakalanamamıştır.

 


 

1999 NOVY SHAROY KATLİAMI

Rus ordusuna ait askeri tanklar, Çeçenistan sınırındaki Novy Sharoy köyünde, sokakta top oynayan ve yaşları 9-17 arasında olan 21 Çeçen çocuğun üzerine keyfi olarak rastgele ateş açmıştır. İnsanlık dışı bu katliamda 7 masum çocuk olay yerinde şehit olurken, 14 çocuk da ağır yaralanmıştır. Katliamın yıldönümünde sorumlularını lanetliyor, canice katledilen masum çocukları rahmet ve duayla anıyorum.

Bu katliam, olaydan bir gün önce Ruslar tarafından kapatılan Sleptsovsk sınır kapısına ulaşabilen mülteci kadınlar tarafından gün yüzüne çıkmıştır. Sadece birkaç dakika önce top oynadığını hatırlayan ancak gözünü açıp kendine geldiğinde 13 yaşındaki ağabeyi Selman’ın şehadetini ve artık parçalanmış bacaklarını unutması gereken 9 yaşındaki Sultan Cevbatirov’u UNUTMA!..

 

25.EKİM        Çarşamba

1072 SULTAN ALPARSLAN'IN ŞEHADETİ

 “BİZ TÜRKLER TEMİZ MÜSLÜMANLARIZ. BİD'AT NEDİR BİLMEYİZ. BU YÜZDEN ALLAH BİZİ AZİZ KILDI.” diyen ve Anadolu’nun kapısını Türklere açan büyük komutan Sultan Alparslan, huzuruna çıkarılan Berzem Kalesinin esir alınan komutanı Yusuf HARİZMİ’nin sakladığı hançeriyle saldırması sonucu şehit olmuştur. Şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyorum. Sultan Alparslan, 4 gün ağır yaralı olarak kaldıktan sonra, ruhunu teslim etmeden hemen önce;

“HER NE ZAMAN DÜŞMAN ÜZERİNE AZMETSEM, ALLAHÜ TEALAYA SIĞINIR, O’NDAN YARDIM İSTERDİM. DÜN BİR TEPE ÜZERİNE ÇIKTIĞIMDA, ASKERİMİN ÇOKLUĞUNDAN, ORDUMUN BÜYÜKLÜĞÜNDEN BANA, AYAĞIMIN ALTINDAKİ DAĞ SALLANIYOR GİBİ GELDİ. “BEN, DÜNYANIN HÜKÜMDARIYIM. BANA KİM GALİP GELEBİLİR?” DİYE BİR DÜŞÜNCE KALBİME GELDİ. İŞTE BUNUN NETİCESİ OLARAK, CENAB-I HAK, ACİZ BİR KULU (KALLEŞ YUSUF EL-HAREZMİ KASTEDİYOR) İLE BENİ CEZALANDIRDI. KALBİMDEN GEÇEN BU DÜŞÜNCEDEN VE DAHA ÖNCE İŞLEMİŞ OLDUĞUM HATA VE KUSURLARIMDAN DOLAYI ALLAH'Ü TEALADAN AF DİLİYOR, TÖVBE EDİYORUM." diyerek kelime-i şehadet getirip şehit olmuştur. Onca güç ve kudretine rağmen, bir anlık kalbine gelen, içinden geçen anlık bir gurur ve kibirden bile son derece rahatsız olmuş ve tövbe edebilmiştir.

 

1924 ZİYA GÖKALP'İN VEFATI

“VATAN NE TÜRKİYEDİR TÜRKLERE NE DE TÜRKİSTAN VATAN; BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR TURAN” diyen büyük Türk mütefekkiri, yazar ve şair Ziya GÖKALP’i vefatının yıldönümünde rahmet ve duayla anıyorum. 25-31.Ekim haftası Ziya Gökalp Haftasıdır.

 

TURAN

NABIZLARIMDA VURAN DUYGULAR Kİ TARİHİN

BİRER DERİN SESİDİR, BEN SAHİFELERDE DEĞİL

GÜZİDE, ŞANLI, NECİP IRKIMIN UZAK VE YAKIN

BÜTÜN ZAFERLERİNİ KALBİMİN TANİNİNDE

NABIZLARIMDA OKUR, ANLAR, EYLERİM TEBCİL.

 

SAHİFELERDE DEĞİL, ÇÜNKÜ ATİLLA, CENGİZ

ZAFERLE IRKIMIN TETVİÇ EDEN BU NASİYELER,

O TOZLU ÇERÇEVELERDE, O İFTİRA AMİZ

MUHİT İÇİNDE GÖRÜNMEKTE KİRLİ, ŞERMENDE;

FAKAT ŞEREFLE NUMAYAN SEZAR VE İSKENDER!

 

NABIZLARIMDA EVET, ÇÜNKÜ İLM İÇİN MÜPHEM

KALAN OĞUZ HAN'I KALBİM TANIR TAMAMİYLE

DAMARLARIMDA YAŞAR ŞAN-Ü İHTİŞAMİYLE

OĞUZ HAN, İŞTE BUDUR GÖNLÜMÜ EDEN MÜLHEM:

 

VATAN NE TÜRKİYEDİR TÜRKLERE, NE TÜRKİSTAN

VATAN, BÜYÜK VE MÜEBBET BİR ÜLKEDİR: TURAN

 

 

2014 ÇARŞI İZNİNDE MEHMETÇİĞE PUSU

Hakkâri Yüksekova’da, hain ve bölücü terör örgütü PKK mensubu teröristler Çarşı iznindeki 3 Mehmetçiğe pusu kurmuş ve kahpece arkadan vurarak katletmiştir. Kahpe saldırının yıldönümünde, terörü ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehitlerimizi de rahmet ve duayla anıyorum.

1.     Uzm. Çavuş Ramazan GÜLLE,

2.     Erbaş Yunus YILMAZ

3.     Erbaş Ramazan KÖSE

Herkesin dediği gibi Allah'tan rahmet, yakınlarına ve tüm Türk milletine baş sağlığı dileriz. Hala Türk milletini yok sayanlar, Türklüğü ve askerliği ayaklar altına alanlar var. Peygamber Ocağı askerliği yeni nesle bir yük gibi gösterip o yükü bedellilikle atabileceklerini düşündürüp bedel biçiyorlar. Hala daha halkların kardeşliği yalanlarıyla bizi uyutmaya çalışıyorlar.

BİZ ANADOLU'YA KARDEŞLİK TÜRKÜLERİYLE GELMEDİK.

KURT BAŞLI SANCAĞIMIZ KAN DAMLAYAN KILIÇLARIMIZLA GELDİK.

ALEMDE ŞER OĞUZDA ER TÜKENMEZ. UNUTMA!.. UNUTURSAN ÖLÜRSÜN.

 

26.EKİM        Perşembe

1933 ADİL HİKMET BEY VEFATI

Birinci Dünya Savaşı başlarken, Teşkilat-ı Mahsusa tarafından Türkistan coğrafyasındaki Türkleri örgütlemek ve mücadeleye katmak üzere Halifenin emriyle Hindistan üzerinden Orta Asya’ya giden Turan sevdalısı beş Osmanlı istihbaratçıdan biri olan Adil Hikmet Bey, Türkistan’ı uçtan uca gezmiştir. Ruslar, İngilizler ve Çinliler tarafından defalarca öldürülmeye çalışılmış ve her defasında bir şekilde kurtulmayı başarmıştır. 1916'da çıkan Büyük Türkistan isyanının önemli bir safhası olan Kırgızların başlattığı Yedisu İsyanını başlatmış ve yönetmiştir.

Bu büyük operasyon sırasında başlarından geçen olayları, bölgedeki tüm Türk boylarının yaşantılarını ve yabancı istihbarat birimlerinin çalışmalarını yazdığı günlüğünü, yurda döndüğünde “ASYA’DA BEŞ TÜRK” adıyla kitap haline getirmiştir. Bu kitabı bana hediye ederek ısrarla okumamı sağlayan, Turan uğruna, beş parasız, aç susuz, kelle koltukta, ailelerinden haber alamadan mücadele eden bu yiğitleri tanımamı ve örnek almamı sağlayan değerli komutanım emekli Yarbay Halil Mert’e çok teşekkür ederim.

Adil Hikmet Bey, 26.Ekim 1933’de 46 yaşında Kurmay Binbaşı rütbesindeyken, kalp krizi nedeniyle vefat etmiş ve Edirnekapı Şehitliği’ne defnedilmiştir. Ailesi soyadı kanununda TÜZEMEN soyadını almıştır.

 

1982 YILMAZ GÜNEY VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILDI

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılarak bu şereften mahrum edilen, Çirkin Kral lakaplı Yılmaz Güney, "ENDİŞE" adlı filmin çekimleri için bulunduğu Adana’nın Yumurtalık ilçesinde, bir gazinoda, havaya ateş edince, olay sırasında orada bulunan Hâkim Sefa MUTLU’nun meskûn mahalde silah kullanmanın yasak olduğunu hatırlatmıştır. Ancak Yılmaz GÜNEY, kendini dokunulmaz zannettiğinden bu ikazdan rahatsız olmuş ve kendisine yasaları hatırlatan Hâkim Sefa Mutlu'yu yakın mesafeden ateş ederek gözünden vurarak öldürmüştür. Yakalanarak tutuklanan ve cezaevinde 5 yıl kaldıktan sonra hapisten kaçarak yurtdışına firar eden Savcı katili Yılmaz Güney, hayatının sonuna kadar Fransa’da yaşamış ve cezasını çekmeden orada ölmüştür. Yılmaz Güney, daha önce de aralarında terörist Mahir Çayan’ın da bulunduğu Mehmetçik katili terörist grubu evinde sakladığı için 2 yıl hapis cezası almış bir terör işbirlikçisi ve savcı katilidir.

 

1993 ÖĞRETMEN NEŞE ALTEN'İN ŞEHADETİ

Diyarbakır’ın Bismil ilçesi Çavuşlu Köyü İlkokulundaki görevine başlayan, 25 günlük genç öğretmen Neşe ALTEN, 26.Ekim 1993 tarihinde hain ve bölücü terör örgütü PKK mensubu teröristler tarafından, babası Hasan ALTEN ile birlikte kurşuna dizilerek şehit edilmiştir. Katliamın yıldönümünde, gözü dönmüş terörist katilleri ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehitlerimizi rahmet ve duayla anıyorum. 

Neşe ALTEN, 1993 yılında Eğitim Fakültesi’nden 22 yaşında mezun olmuş ve aynı yıl Diyarbakır'ın Bismil ilçesine atanmıştır. Diyarbakır’a atanınca ailesi gitmemesi için ısrar etmiş ancak Neşe öğretmen "BAYRAĞIMIN DALGALANDIĞI HER YERE GİDEBİLİRİM" diyerek gitmeye kararlı olduğunu gösterince Babası da onu yalnız göndermek istememiş ve gözünün nuru kızıyla birlikte Diyarbakır’a gitmiştir.

Köyde okul diye gösterilen yer ahırdan farksızdır. Camlar ve sıralar kırılmış, duvarlar da boyasızdır. Köy muhtarı "YARDIM EDEMEYİZ" deyince Neşe Öğretmen, henüz maaş dahi almadığı halde yaklaşık 3 aylık maaşına denk gelen usta ve malzeme parasını harcayarak harabe okulu ders yapılır hale getirmiştir. 26.Ekim gecesi Neşe öğretmen, yorgun argın geldikleri evlerinde babasıyla yemek yiyecekleri sırada kapı kuvvetlice çalınır. O sırada yemek masasında sadece bir kaç tane sivri biber, yoğurt ve ekmek vardır. Gece Dışarıdan, "AÇIN, KÖYDENİZ. NEŞE ÖĞRETMENE BİR ŞEY SORACAĞIZ" derler. Kapıyı açan babası silahlı teröristlerle karşılaşır. Babasına sert bir darbe vuran terörist düzgün bir Türkçe ile "BİZ AÇIKLAMA YAPMADIK MI? BASKICI TC’NİN HİÇ BİR ÖĞRETMENİNİ BURAYA SOKMAYACAĞIZ, DEMEDİK Mİ?" diye bağırır. Birkaç terörist Neşe öğretmeni saçlarından tutup evin dışına doğru sürüklemek istedikleri sırada bir diğer terörist de engel olmak isteyen babasını kafasından vurarak öldürür. Hakaret ve küfürlerle meydana doğru sürüklenen Neşe Öğretmenin, önce sol göğsüne 5, sonra da sağ göğsüne 5 kurşun sıkılır. Henüz 25 günlük öğretmen olan hayat dolu kızımız Neşe ALTEN, oracıkta şehit olmuştur. UNUTMADIK ASLA UNUTMAYACAĞIZ !

 

2002 MOSKOVA TİYATROSU KATLİAMI

Rusya’nın Çeçenistan’ı işgali ve sivilleri katletmesini protesto etmek isteyen 50 Çeçen eylemci, 24.Ekim’de Moskova’da bir tiyatroya girerek yaklaşık 800 kişiyi rehin almıştır. Rehinelere karşılık olarak Rusya’nın 7 gün içinde Çeçenistan’daki işgali ve katliamı bitirmesini istemişlerdir.

Çeçen grubun lideri olduğunu açıklayan Movsar BARAYEV, (Çeçen liderlerinden Arbi BARAYEV'in yeğeni) "DURUM TAMAMEN KONTROLÜMÜZ ALTINDA. BURADA BULUNAN BİNDEN FAZLA KİŞİNİN HAYATININ KURTULMASI İÇİN TEK YÖNTEM, ÇEÇEN HALKININ KATLEDİLMESİNİN DURDURULMASI, SAVAŞIN SONA ERDİRİLMESİ VE ÇEÇEN TOPRAKLARINDAKİ İŞGALCİ ASKERLERİN ÇEKİLMESİDİR" şeklinde açıklama yaptıktan sonra iyi niyetini göstermek için çocuk ve kadınlardan seçilen 13 rehineyi de serbest bırakmıştır. Eylemciler, ayrıca sorunun Rusya ile ilgili olduğunu Rus vatandaşı olmayan kişilerin, ülkelerinin büyükelçilerinin gelmesi durumunda serbest bırakılacağını açıklamıştır.

Rusya Federasyonu, yaklaşık 60 saat boyunca eylemcilerle görüşmeyerek, kamuoyunda suçlu göstermek üzere eylemcilerin hata yapmasını beklemiştir. Yaklaşık 60 saatin sonunda tiyatroda iki rehinenin öldürülmesi üzerine; FSB'ye bağlı Alfa ve Vega timleri ile İçişleri Bakanlığı'na bağlı OMON timleri tarafından bina kuşatılmıştır. Binanın havalandırma sistemine adı açıklanmayan bir kimyasal gaz pompalandıktan sonra binaya operasyon düzenlenmiş, böylece tüm eylemciler ve gazdan zehirlenen 130 rehine ölmüştür.

Çeçenistan’daki işgali ve sivil ölümleri durdurmak için pazarlık yapmak ve Dünya’ya bu durumu açıklamak üzere barışçıl bir eylem yaptığını duyuran vatanseverleri rahmet ve duayla anıyorum. Rusya tarafından canice katledilen masum insanları da unutturmamak üzere anıyorum.

 

27.EKİM        Cuma

TÜRKMENİSTAN BAĞIMSIZLIK GÜNÜ

Oğuz Yurdu, Ata Vatan Türkmenistan'ın bağımsızlık günü kutlu olsun.

 

1449 ULUĞ BEY ŞEHADETİ

Emir Timur’un torunu, Kurra hafız (Hz. Muhammed’in izin verdiği yedi kıraat ve on rivayet üzerine okumayı bilen kişiler) Matematikçi, Gök Bilimci ve Timur İmparatorluğu'nun 4.Sultanı asıl adı Mirza Muhammed TARAGAY olan Uluğ Bey, yenilerek tahtı devrettiği oğlu Mirza Abdüllatif tarafından hacca giderken yolda şehit edilmiştir. Şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyorum.

Matematik, mantık ve astronomi bilgini olan Uluğ Bey’in yazdığı kitaplar yüzyıllar boyu farklı dillerde ve coğrafyalarda üniversite dengi okullarda ders kitabı olarak okutulmuştur. 16 yaşında vali olarak atandığı Semerkant’ı 40 sene yönetmiştir. Dönemin en önemli üniversitesini de açan Uluğ Bey‘in hayatı çok verimli ilmi çalışmalarla geçmiş, Semerkant’ta yaptırdığı rasathanesinde Ali Kuşçu ve Bursalı Kadızade Rumi gibi bilim adamları yetişmiştir.

Uluğ Bey, babasının ölümünden sonra devlet yönetimini ele alınca; önceki hükümdarlar gibi hazineden, komutan ve devlet yöneticilerine pay dağıtmamıştır. Bunun yerine hazinenin; medrese (üniversite), rasathane ve kütüphane kurulması gibi eğitim işlerine ve ilmi araştırmalara harcamasından rahatsız olan çevrelerin, oğlu ile arasına fitne sokması sonucu Uluğ Bey’in Herat‘tan ayrılmasını fırsat bilen Mirza Abdüllatif, babasına karşı bir ordu toplamıştır. Oğluyla girdiği mücadelede yenik düşen ve teslim olmak zorunda kalan Uluğ Bey, hükümdarlık hak ve iddiasından vazgeçerek, sıradan bir insan gibi oğlunun egemenliği altında yaşamaya razı olmuştur. Yeni hükümdar olan oğlu Mirza Abdüllatif ‘ten hacca gitmek için izin istemiş ve verilen izin üzerine Semerkant ‘tan ayrıldığı sırada, oğlunun emriyle hac yolunda şehit edilmiştir. Baba katili (Pederkuş) Mirza Abdüllatif, küçük kardeşi Mirza Abdülaziz’i de katletmiş, kendisini kışkırtan komutanlar tarafından 7 ay sonra suikastla öldürülmüştür.

 

1988 PİLOT AYDIN MUSTAFA HAMİD İDAMI

Halepçe’ye kimyasal bomba atılması emrini redderek Saddam ile görüşmek isteyen Kerküklü Türkmen Yarbay Pilot Aydın Mustafa HAMİD, kimyasal silah ile masum kişileri öldüremeyeceğini bu görevden muaf tutulmasını talep etmiştir. Emre itaatsizliği kabul etmeyen Saddam Hüseyin’in emriyle tutuklanan Yarbay Pilot Aydın Mustafa Hamid, tutuklanmış ve Halepçe saldırısından altı ay sonra idam edilerek katledilmiştir. Kimyasal silahla masumları öldürmek istemediği ve bu şekilde Saddam’ın emrine karşı geldiği için idam edilen Kerküklü Türkmen Yarbay Pilot Aydın Mustafa HAMİD’i şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyorum.

Son sözleri: "KİMYASAL SALDIRIYI YAPMAM DEDİĞİM İÇİN ZİNDANA ATILDIM. BENİM VİCDANIM RAHAT. BİR MİLLET İÇİN VE O MİLLETE ZARAR VERMEMEK İÇİN MUHTEMELEN CANIMI VERECEĞİM. ACABA KÜRT MİLLETİ BENİ SAYGIYLA HATIRLAYACAK MI?"

  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile gizli görüştü.

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın “KARŞINIZDA BİR YAHUDİ OLARAK DURUYORUM” diyen ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile gülerek şakalaşmasından iğrendim. Abbas, Blinken'e 'BURADAN EV ALMALISIN' dedi. Blinken ise 'DÜŞÜNÜYORUM' diye cevap verdi.

Gazze’deki Filistin Hükümeti’nin Başbakanı İsmail Haniye, Ocak.2012 de BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Filistin ve Kürt sorunununun çözümünü konuştu ve isim benzerliği esprisi yaparak ‘KUDÜS YENİ SELAHADDİN’İNİ BEKLİYOR’ dedi. Haniye’nin “ÜMİT EDİYORUZ Kİ BÜTÜN HAKLARINIZI ELDE EDECEĞİNİZ, KENDİ KİMLİĞİNİZLE YAŞAYACAĞINIZ GÜNLERE KAVUŞURSUNUZ” dedi. Demirtaş, “BİZ FİLİSTİN’İN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GÖRMEK İSTERİZ” deyince Haniye’de, “BİZ DE DİYARBAKIR’IN ÖZGÜR OLMASINI GÖRMEK İSTERİZ” diye karşılık vermiştir.

Haniye, Mavi Marmara gemisinde ölenler arasında bir Diyarbakırlının da olduğuna dikkat çekip “KANIMIZ KANINIZDIR, ŞEHİDİNİZ ŞEHİDİMİZDİR. BOYNUMUZDA BİR BORÇTUR” (10 şehit 60 yaralı)

          
  C-WarZ ,    
 
 
Git:
  Arkadaşına yolla

Sayfa Yüklenme Süresi: 0.0574


 

İçerik Yöneticisi : AKTIF / Veriler Aktarıldı...
IP Adresiniz : 172.70.130.207 Güvenlik Nedeniyle Kayıt Altındadır.



Uzun yoldan geldik, uzun yola devam...

   


Reklam vermek için tıklayın

Forum Kuralları | Üye Olmak İçin | CyberAkademi | Operasyonel TİM'ler
CYBERAKADEMI ~ 2021