Hoşgeldin Sivil

.
Forum Yöneticisi: RetronFlayer | Bu Bölümde Yetkili Tüm Yöneticiler? | Bu konuyu okuyanlar?

 Forum Ana Sayfa
   Tarih

   
 Kurallar    Aktif Konular    PM    Kayıt Ol     Giriş Yap  
» Türk’ün Hafızası 7-13 Ekim
 Konu Kalitesi %2.5
Oy Ver   
 
Gönderilme Tarihi: 07 Ekim 2023 13:17:23 - Kayıtlı IP
  Mesajı İhbar Et!     

VoLqaN

Onursal Ünvan

12 Ocak 2022
45 Mesaj




Aktiflik
Seviye
Deneyim
Fahri Üye


TÜRK’ÜN HAFIZASI olarak adlandırdığımız bu bölümde, ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA YILDÖNÜMÜ OLANkenarda köşede kalmış bazı olaylar hatırlatacağız.. Bu olayların bazılarını genel kültürünüz için okurkenbazılarını da ailenize ve arkadaşlarınıza anlatıp, sosyal medyada da paylaşarak lütfen UNUTTURMAYIN.

Bilge Kral Aliya İZZETBEGOVİÇ: “HATIRLAMAK, İLKEL VE MEDENİ HALKLAR ARASINDA ÖNEMLİ BİR FARK VE ÖLÇÜDÜR. ANCAK GEÇMİŞİNİ HATIRLAYAN HALKLAR, TARİH DEDİĞİMİZ ŞEYE SAHİP OLABİLİRLER."


07.EKİM

TÜRKMEN MİLLİ BAYRAMI


1980 MUSTAFA PEHLİVANOĞLU (ülkücü şehit)

"MUSTAFA'LAR ÖLÜR, ALLAH DAVASI ÖLMEZ. MİLLİYETÇİLİK YAŞAR. KELLEMİ VERDİĞİM BU YOLUN

ZAFERİ YAKINDIR. ZAFER HER ZAMAN ALLAH' İNANANLARINDIR." diyerek korkusuzca darağacına

yürüyen şehidimiz Mustafa Pehlivanoğlu, 1980 darbesinin şaibeli kararlarıyla idam edilerek

katledilmiştir. Şehadetinin yıldönümünde, idam kararının sorumlularını ve hain işbirlikçilerini lanetliyor,

aziz şehidimizi de rahmet ve duayla anıyoruz.

SEVGİLİ ANNECİĞİM VE BABACIĞIM,

SİZLER BENİ BU YAŞA KADAR BÜYÜTTÜNÜZ VE YETİŞTİRDİNİZ. BENİM SİZLERE KARŞI İSLEMİŞ OLDUĞUM HATALARI VE

SUÇLARIMI AFFEDİN. HAKKINIZI HELAL EDİN. BEN SİZLERİN BİR EVLADINIZ OLARAK, BUGÜNE KADAR CENAB-I HAKKIN VE

ONUN RESULÜNÜN, YÜCE PEYGAMBERİMİZİN YOLUNDAN AYRILMADIM. ALIN YAZIMIZ BÖYLE YAZILMIŞ. KADER NE İSE

ONU ÇEKECEĞİZ. BEN DE KARDEŞİM HAYDAR GİBİ BİR AN ÖNCE ALLAH’IN HUZURUNA ÇIKACAĞIM. EĞER BENİM GÜNAHIM

VARSA CENAB-I ALLAH’IN HUZURUNDA ÇEKMEYE HAZIRIM. YOK, BİR YANLIŞLIK SONUCU ÖLÜMÜME KARAR VERENLER,

İDAM EDENLER ALLAH’TAN BULSUNLAR. ŞUNU HİÇBİR ZAMAN UNUTMASINLAR Kİ, MUSTAFA’LAR ÖLÜR, ALLAH DAVASI

ÖLMEZ, MİLLİYETÇİLİK YAŞAR. KELLEMİ VERDİĞİM BU YOLUN ZAFERİ YAKINDIR. ZAFER HER ZAMAN ALLAH’A

İNANANLARINDIR.

BUNUN İÇİN HİÇ ÜZÜLMEYİN. CENAZEMİN ARKASINDAN AĞLAMAYIN, GÜNAHTIR. SİZDEN RİCAM AĞLAMAYIN. ANNE,

SİZLERLE HELALLEŞMEK İSTERDİM, FAKAT OLMADI. HAKKIM VARSA, HEPİNİZE HELAL OLSUN, SİZ DE HELAL EDİN.

SON OLARAK, ABİME, YENGEME, YİYENİME, BACIMA SELAM EDER, HAKLARINI HELAL ETMELERİNİ DİLERİM. NİŞANLIMA DA

SELAM EDER, CENAB-I ALLAH’IN MUTLU BİR YUVA KURMASI İÇİN ONA YARDIMCI OLMASINI DİLERİM. OĞLUNUZ MUSTAFA

2007 BURHANETTİN VOLKAN (ASELSAN CİNAYETLERİ)

ASELSAN'da Komuta Kontrol ve Haberleşme Yazılım Mühendisliği'nin, Uçak Komuta Kontrol Merkezi

bölümünde çalışan bilgisayar mühendisi Burhanettin VOLKAN, üç arkadaşının intihar ettiği dönemde

kendisinin de öldürüleceğinden korktuğu için askerlik görevine başvurmuş ve görevi sırasında Ankara

Bando Okulları Komutanlığı'nda nöbetçi subay odasında başından vurulmuş olarak ölü bulunmuştur.

Mühendisimizin ölümü, kayıtlara intihar olarak geçmiştir. ASELSAN’da kritik milli askeri projelerde

çalışan ve kaza süsü verilmiş olduğu düşünülen 4. mühendis suikastıdır. Burhanettin VOLKAN’ı

cinayetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.


2015 PROF. DR. AZİZ SANCAR

Prof. Dr. Aziz Sancar, 7.Ekim 2015 tarihinde Nobel Kimya Ödülünü kazanan ilk Türk olmuştur.


2019 İNTİHAR EDEN SURİYELİ ÇOCUK (VAİL EL-SUUD)

Kocaeli’nde 9 yaşındaki Suriyeli çocuk, mezarlığın kapısına kendisini asarak intihar etmiştir. İsminin Vail

el-Suud olduğu öğrenilen çocuğun okulda diğer öğrenciler tarafından Suriyeli olmasından dolayı

dışlandığı ve olay günü de okulda bir öğretmen tarafından azarlandığı iddia edilmiştir. Ayakkabı bağını

bile bağlamaktan aciz 9 yaşındaki bir çocuğun asılacak ipi bağlaması ve 9 yaşındaki bir çocuğun intihar

düşüncesine kapılması ve başarması da ayrıca incelenmeliydi, incelenmedi. ALLAH KİMSEYİ VATANSIZ

BIRAKMASIN

Aradan 3 yıl geçti İstanbul Küçükçekmece'de Ortaokulu 2.sınıf öğrencisi Samet Gül (12) okul bahçesinde

öğle teneffüsü sırasında fenalaşıp yere düştü. Öğretmenler ilk müdahaleyi yapıp, sağlık ekiplerine haber

verdi. Samet Gül ambulansla hastaneye kaldırılsa da yaşamını yitirdi. 12 yaşındaki Samet Gül

kurtarılamadı. Ertesi günü anlaşıldı ki Samet Gül, kendinden 2 yaş büyük Suriyeli göçmen bir öğrenci

tarafından öldürülmüştü. ALLAH KİMSEYİ VATAN SAVUNMASI YAPAMAYACAK KADAR ACİZ BIRAKMASIN


08.EKİM

2020 KAPALI MARAŞ AÇILDI

Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra Ada'yı ikiye ayıran yeşil hat üzerinde ve bir tampon bölge konumunda

bulunduğu için askeri bölge ilan edilen Kapalı Maraş'a sadece özel izinle Birleşmiş Milletler görevlileri ve

Türk ordu mensupları girebilmiştir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın isteği üzerine 46 yıl aradan sonra

kamuya ait olan sahil kısmı denize girmek üzere halkın kullanımına açılmıştır.


09.EKİM

2016 ŞEMDİNLİ SALDIRISI

Hakkâri'nin Şemdinli-Yüksekova karayolu üzerinde bulunan yol kontrol noktasında, Şemdinli yönünden

gelen patlayıcı yüklü kamyonet dur ikazına uymamış ve hız kesmeden jandarma kontrol noktasına

intihar dalışı yapmıştır. Bu sırada hain ve bölücü terör örgütü PKK, mensubu teröristler de jandarmaya

taciz ateşi açmıştır. İntihar dalışı yapan terörist Mümin Aras, bomba yüklü aracı infilak ettirince 10

Mehmetçik ve 8 vatandaş bu kahpe terör saldırısında şehit olmuştur. Patlamanın ardından yolda 6

metre derinliğinde, 15 metre genişliğinde bir çukur oluşmuş ve yol trafiğe kapatılmıştır. Saldırı

noktasına 150 metre uzaklıktaki 2.Hudut Taburunun nizamiyesi ve binaları da hasar görmüştür. Saldırıyı

aynı gün PKK'nın silahlı kanadı HPG üstlenmiştir. Hain saldırının yıldönümünde, gözü dönmüş terörist

katilleri ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehitlerimizi rahmet ve duayla anıyoruz.


2019 BARIŞ PINARI HAREKÂTI

9.Ekim'de ABD Başkanı Donald Trump, TC Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a şöyle bir mektup gönderdi:

“SAYIN BAŞKAN, İYİ BİR ANLAŞMAYA VARALIM! BİNLERCE İNSANIN KATLEDİLMESİNDEN SORUMLU OLMAK İSTEMEZSİNİZ VE

BEN DE TÜRK EKONOMİSİNİ MAHVETMEKTEN SORUMLU OLMAK İSTEMEM Kİ BUNU YAPARIM. RAHİP BRUNSON SIRASINDA

SİZE ZATEN BUNUN KÜÇÜK BİR ÖRNEĞİNİ GÖSTERDİM.

BAZI SORUNLARINIZI ÇÖZMEK İÇİN ÇOK ÇALIŞTIM. DÜNYAYI HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMAYIN. İYİ BİR ANLAŞMA

YAPABİLİRSİNİZ. GENERAL MAZLUM SİZİNLE MÜZAKERE ETMEYE İSTEKLİ VE GEÇMİŞTE ASLA VERMEYECEKLERİ TAVİZLERİ

VERMEYE DE İSTEKLİ. ONUN BANA YAZDIĞI, BENİM YENİ ALDIĞIM MEKTUBUN BİR KOPYASINI SİZE GÖNDERİYORUM.

BU İŞİ DOĞRU VE İNSANCIL BİR ŞEKİLDE HALLEDERSENİZ, TARİH SİZİ İYİ HATIRLAYACAKTIR. İYİ ŞEYLER YAŞANMAZSA, TARİH

SİZİ SONSUZA DEK BİR ŞEYTAN OLARAK HATIRLAR. SERT ADAM OLMA. APTALLIK ETME! SENİ DAHA SONRA ARAYACAĞIM.”

Hükümet sözcümüz "MEKTUP ERDOĞAN TARAFINDAN REDDEDİLEREK ÇÖPE ATILDI VE BU MEKTUBA VERİLEN

EN NET YANIT AYNI GÜN SAAT 16.00';DA BARIŞ PINARI HAREKÂTI'NIN BAŞLATILMASIDIR" açıklamasını yaptı.

Suriye'nin kuzeyinde tek taraflı özerklik ilan eden Suriye Demokratik Güçleri'ne karşı başlatılan sınır

ötesi askeri harekatımızın amacı; Türkiye'nin, PKK/YPG ve DEAŞ’ın sınır bölgemizden uzaklaştırılması, 30

km derinliğinde güvenli bir bölge oluşturularak, 3,6 milyon civarındaki Suriyeli sığınmacıların bu bölgeye

yerleştirilmesiydi. Ayrıca Rusya ve Esad, Soçi Mutabakatı'nda bu amacı kabul etmiştir.


10.EKİM

680 KERBELA OLAYI

Hz. Muhammed'in torunu olan İmam Hüseyin, Emevi halifesi I. Yezid'in ordusu tarafından öldürülmüş

ve İslam dünyasında yüzyıllarca devam edecek olan ayrılıklar başlamıştır.

1987 ÇOBANDERE KÖYÜ SALDIRISI

Şırnak'ın Çobandere mezrasına baskın yapan, hain ve bölücü terör örgütü PKK mensubu teröristler,

çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 13 masum vatandaşımız katletmiştir. Katliamın

yıldönümünde, terörü ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, canice katledilen masum şehit vatandaşlarımızı

da rahmet ve duayla anıyoruz.


11.EKİM

1995 BOSNA-HERSEK'TE ATEŞKES İLAN EDİLMESİ

1992’de 24 yaşındaki tıp öğrencisi ilk şehit Suada DİLBEROVİÇ’in bir keskin nişancı tarafından

katledilmesi ile başlayan savaşta milyonlarca insan evinden ayrılmak zorunda kalmış, kaybolmuş,

tecavüze uğramış, sakat kalmış yada hayatını kaybetmiştir.

Bosna Hersek’te savaşı bitiren ancak bugünkü karmaşık siyasi yapıyı hazırlayan Dayton Anlaşması,

14.Aralık 1995 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te Elize Sarayı’nda Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı

merhum Aliya İZZETBEGOVİÇ, Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan MİLOSEVİÇ ve Hırvatistan Devlet

Başkanı Franjo TUCMAN tarafından imzalanmıştır.

Bosna Hersek Anayasası’nın da temelini oluşturan anlaşmayla üç yıl boyunca birbiriyle savaşan Sırp,

Boşnak ve Hırvatlar, tek bir çatı altında, “ÜLKENİN KURUCU UNSURLARI” olarak kabul edilmişlerdir.


12.EKİM

1492 KOLOMB GÜNÜ ve KIZILDERİLİ SOYKIRIMI

1992 ULUSLARARASI YERLİ HALKLAR DAYANIŞMA GÜNÜ

ABD’de “KOLOMB GÜNÜ” adıyla kutlanan bayram; Kızılderililer tarafından büyük bir yas günü olarak

hatırlanmaktadır. Çünkü kıta yerlilerinin sakin ve mutlu hayatları, 12.Ekim 1492 itibariyle Kolomb ve

adamları tarafından geri dönülmez şekilde değişmiş, acılar, sürgünler, ölüm ve soykırım başlamıştır.

Kızılderililerin Kolomb Günü’ne tepkisi; 1990 yılındaki Kolomb Günü kutlamalarına karşı çıkan Kuzey ve

Güney Amerikalı 350 kişi, Ekvator’un başkenti Quito’ya giderek ilk toplantılarını gerçekleştirmişler ve

1992 tarihinde ise, 12.Ekim tarihini ULUSLARARASI YERLİ HALKLAR DAYANIŞMA GÜNÜ ilan etmişlerdir.


2006 FRANSA ERMENİ TASARISI

Fransa'a Sosyalist Parti'nin sunduğu ve Ermeni soykırımının inkarının suç sayılmasını öngören yasa

teklifi, Fransa Parlamentosunda 19'a karşı 106 oyla kabul edilmiştir.

2006 ORHAN PAMUK NOBEL ALDI

Nobel Edebiyat Ödülü, "TÜRKİYE'DE 1 MİLYON ERMENİ ÖLDÜRÜLDÜ" diyen Yazar Orhan Pamuk'a

verilmiştir.

"Yumurta” ya da “Kuluçkadaki yumurta" ifadeleri, istihbarat terimi olarak; Bir ülkenin, hedef düşman

ülke topraklarında ve onların içinde onlardan biri gibi bir çocuk büyütmesidir. Bu çocuğun büyürken

dikkat çekmemesi ancak büyüdüğünde ise toplum içinde önemli bir kişi statüsü kazandırılması

önemlidir. Böylece kendi ülkesi menfaatine faaliyet göstermesi amaçlanmaktadır.


1937 AHMED CEVAD ŞEHADETİ

Azerbaycan Milli Marşını ve Kafkas İslam Ordusu’na ÇIRPINIRDI KARADENİZ’i yazan büyük vatan şairi

Ahmed CEVAD, vatanperverlik sevdası ile yazmış olduğu şiirleri ve yazıları yüzünden, “HALK DÜŞMANI,

VATAN HAİNİ” suçlamalarıyla kanı, dili ve dini bir olan Sovyet sisteminin mankurtları tarafından 1937

yılında kurşuna dizilerek katledilmiştir. Şehadetinin yıldönümünde, sorumlularını ve hain işbirlikçilerini

lanetliyor, aziz şehidimizi de rahmet ve duayla anıyoruz.


ORJİNAL 

ÇIRPINIRDI KARA DENİZ

BAKIP TÜRKÜN BAYRAĞINA!

"AH!" DİYERDİM, HİÇ ÖLMEZDİM

DÜŞEBİLSEM AYAĞINA.

AYRI DÜŞMÜŞ DOST ELİNDEN,

YILLAR VAR Kİ, ÇARPAR SİNEN!..

VEFALIDIR GELDİ, GİDEN,

YOL VER TÜRKÜN BAYRAĞINA!

İNCİLER TÖK, GEL YOLUNA,

SIRMALAR SERP SAĞ, SOLUNA!

FIRTINALAR DURSUN YANA,

SELAM TÜRKÜN BAYRAĞINA!

"HAMİDİYE" O TÜRK KANI!

HEÇ BİRİNİN BİTMEZ ŞANI!

"KAZBEK" OLSUN İLK KURBANI!

HEYRAN TÜRKÜN BAYRAĞINA!

DOST ELİNDEN ESEN YELLER

BANA ŞİİR, SELAM SÖYLER.

OLSUN TURAN BÜTÜN ELLER

KURBAN TÜRKÜN BAYRAĞINA!


TÜRKİYE TÜRKÇESİ

ÇIRPINIRDI KARADENİZ

BAKIP TÜRK'ÜN BAYRAĞINA

AH ÖLMEDEN BİR GÖRSEYDİM

DÜŞEBİLSEM TOPRAĞINA

SIRMALAR SARSAM KOLUNA

İNCİLER DİZSEM YOLUNA

FIRTINALAR DURSUN YANA

YOL VER TÜRK'ÜN BAYRAĞINA.

AYRI DÜŞTÜM DOST ELİNDEN

YILLAR VAR Kİ ÇARPAR SİNEM

VEFALI TÜRK GELDİ YİNE DE

SELAM TÜRK'ÜN BAYRAĞINA.

KAFKASLARDAN ESEN YELLER

ŞİMDİ SANA SELAM SÖYLER

OLSUN BÜTÜN TURAN ELLER

KURBAN TÜRKÜN BAYRAĞINA.

KAFKASLARDAN AŞACAĞIZ

TÜRKLÜĞE ŞAN KATACAĞIZ

TÜRK'ÜN ŞANLI BAYRAĞINI

TURAN ELE DİKECEĞİZ


13.EKİM

1937 PROF. BEKİR SITKI ÇOBANZADE ŞEHADETİ

Kırım, Azerbaycan, Özbekistan’daki üniversitelerde profesör, dekan ve rektör olarak yüzlerce Türk

milliyetçisi yetiştiren Prof. Bekir Sıtkı Çobanzade, Sovyet Hükümeti tarafından tutuklanmış ve

Türkiye’nin desteğiyle bir Turan devleti kurmaya çalışmak suçuyla kurşuna dizilerek katledilmiştir.

Şehadetinin yıldönümünde, gözü dönmüş katilleri ve sorumlularını lanetliyor, Turana can veren aziz

şehidimizi de rahmet ve duayla anıyoruz.

Kırım’da doğan ve asıl adı Ebubekir olan Bekir Sıtkı Çobanzade, liseyi okuduğu İstanbul'a Arapça ve

Fransızca öğrenmiştir. Yüksek öğrenimi için Odesa'ya giderek Slav dillerini öğrenmiş Budapeşte

Üniversitesi'nden doktor unvanını almıştır. Çeşitli üniversitelerde profesör, dekan ve rektör olarak

çalışmıştır. Kırım Türkçesi ve edebiyatı dersleri vermiş, çeşitli dergilerde ilmi makaleler yazmıştır. Türk

lehçelerinin alfabesi, imlası ve terminolojisi konularında değerli çalışmalar yapmıştır. Almanca,

Fransızca, Arapça, Macarca, Çekce ve Lehçe'yi çok iyi bilen Prof. Çobanzade, Türk şivelerinin hemen

hepsiyle ilgili eserler vermiştir.

Cafer Seydahmet Kırımer’in Kırım’a davet etmesi üzerine Lozan’a, oradan da İstanbul üzerinden Sovyet

işgalinde bulunan Kırım’a sahte pasaportla giriş yapmıştır. Akmescid’te kurulmuş olan millî fırkaya

katılmış ve bir süre başkanlığını da yürütmüştür. Bolşeviklerin, Kırım’da hâkimiyeti ele geçirdiği

dönemde, Kırım Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde ders vermeye ve çeşitli dergilerde makaleler

yazmaya başlamıştır. Yeni kurulan Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti, ihtiyaç duyulan kadroların

yetiştirilmesi için Türk dili, edebiyatı ve tarihiyle uğraşan uzmanları Bakü’ye davet etmiştir. İstanbul’dan

İsmail Hikmet Ertaylan, Kırım’dan Bekir Sıtkı Çobanzade, Kazan’dan Aziz Ubeydullin gibi bazı uzmanlar

bu daveti kabul etmiştir. Prof.Çobanzade, Bakü Üniversitesi Şarkşinaslık Fakültesi’nde bir süre Türk dili

dersleri verdikten sonra fakülte dekanı olmuştur. Çobanzade’nin gayretleri ve hükümetin desteğiyle

Bakü Üniversitesi Şarkşinaslık Fakültesi, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin güçlü şarkiyat

merkezlerinden biri haline gelmiştir. Burada dönemin meşhur Türkolog ve şarkiyatçılarına dersler

vermiştir. Kısa sürede bu fakültede, yüksek okullarda Türkçe ders verebilecek kapasitede 53 uzmanın

yetiştirilmesinden rahatsız olan Bakü Komünist Partisi bu yerli kadrolardan rahatsız olmuş ve fakülte

kapatılmıştır.

Çobanzade, Bakü’deki çalışmalarının yanı sıra Özbekistan Taşkent Devlet Üniversitesi’nde ve

Fergana’daki Pedagoji Fakültesi Özbek Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Türk lehçeleri üzerine dersler

vermeye başlamıştır. Çobanzade’nin bu faaliyetlerini uzun zamandır izleyen Sovyet gizli polisinin, bir

tutuklama operasyonu, içeriden alınan bir istihbaratla atlatılmıştır. Ancak tüm eserleri çeşitli

bahanelerle yayın planlarından çıkarılmış ve artık makaleleri de yayınlanmamaya başlamıştır. Ardından

hakkında da başlayan asılsız suçlamalar ile Çobanzade ile bağı olduğu iddiasıyla SSCB İlimler Akademisi

Azerbaycan Şubesi Başkanı Ruhullah Ahundov ve üniversitede çalışan Türk bilim adamlarının hemen

tamamı tutuklanmıştır. İddiaya göre; Azerbaycan’daki karşı devrimciler, diğer Türk cumhuriyetlerdeki

yandaşlarıyla Çobanzade ve Aziz Ubeydullin aracılığıyla irtibata geçmekteydi. Nihaî hedefleri de

Türkiye’nin desteğiyle bir Turan devleti kurmaktı.

Prof.Çobanzade, Kafkasya’da dinlenmek için gittiği senatoryumda tutuklanmış, tutuklanmasından bir

gün önce Bakü’deki kitaplarına ve notlarına da el konulmuştur. 7.Şubat 1937’de sorgulanmasına

başlanmış ve 1.Eylül 1937 tarihine kadar 32 defa sorgulanmıştır. Bu sırada gördüğü ağır işkence ve

şiddetli baskılar altında; Azerbaycan’ı Sovyetler ’den ayırmak, Komünist Parti Başkanı Mir Cafer

Bagırov’un hayatına kastetmek, dış devletler lehine casusluk yapmak ve büyük Turan devleti kurmak

için diğer cumhuriyetlerdeki aydınlarla irtibat kurduğuna dair suçlamaları kabul etmiştir.

Moskova’dan gelen üç kişilik bir heyet tarafından 12.Ekim 1937’de 20 dakika içinde yargılanmış ve

suçları sabit görülen Prof. Bekir Sıtkı Çobanzade, ertesi gün Bakü’de kurşuna dizilerek katledilmiştir.

Maalesef mezarının nerede olduğu halen bilinmemektedir.


Bakü Opera Tiyatrosu sanatçısı olan eşi Ruhiye Abdullina da 14 Ekim 1937’de vatana ihanet eden bir

ailenin bireyi olma suçundan tutuklanmış ve çalışma kamplarında 8 yıl çalışmaya mahkûm edilmiştir.

Kazakistan’daki çeşitli kamplarda çalışarak cezasını tamamladıktan sonra Bakü’de yaşamasına 1955’e

kadar Bakü’ye gitmesine izin verilmemiştir. Azerbaycan’ın Haçmaz kasabasındaki bir okulda müzik

öğretmenliği yapmış, Stalin’in ölümünden sonra Sovyet Yüksek Mahkemesi’ne yaptığı müracaat

neticesinde suçsuzluğuna dair karar çıkmış ve aklanmıştır. Ruhiye Abdullina, kocasının da aklanması için

uzun bir hukuk mücadele vermiştir. Nihayet 1957’de Yüksek Mahkeme, Bekir Sıtkı Çobanzade’nin

suçsuz yere kurşuna dizildiğine karar vermiştir. 1991 yılından sonra Çobanzade’nin adı Bakü’deki bir

caddeye verilmiş ve doğum yeri olan Karasubazar’daki meydana heykeli dikilmiştir. Bahçesaray’da her

yıl adına edebiyat ödülü verilmektedir.


1971 ÖMER NASUHİ BİLMEN (vefat)

Dini konularda yazdığı kült eserleri ile tanınan Fatih Camii’nde, Satırlı Medresesinde ve Darüşşafaka’da

dersler veren, ayrıca İstanbul İmam-Hatip Okulu ve Yüksek İslâm Enstitüsü'de fıkıh ve kelam dersleri

veren. Temyiz Mahkemesi Şeriyye Dairesi Mümeyyizi, 1941 yılında seçimle İstanbul Müftüsü, 1960’da

Diyanet İşleri Başkanlığı yapan Ömer Nasuhi BİLMEN 13.Ekim 1971 tarihinde vefat etmiştir. Vefatının

yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.

1940’ların sonuna doğru Amerika Birleşik Devletleri’nde bir babalık ve miras davası gündem olur.

Zengin bir adamın ölümünden birkaç yıl sonra bir kadın yanında bir çocukla mahkemeye başvurur ve

çocuğun ölen adamdan olduğunu iddia eder. Henüz ölüden DNA testi yapılamayan bu dönemde, ABD’li

hukuk adamları emsal teşkil edecek bir karar da bulamayınca, nihai olarak daha eski tarihi olan başka

sistemleri araştırmaya karar verirler. Önce Roma hukuku, sonra Yunan, Mısır, Hint, Çin hukukunda

böyle bir konu bulamazlar. Bir heyet de Türkiye’ye gelir ve dönemin İstanbul Müftüsü Ömer Nasuhi

Bilmen’e yönlendirilirler. Buradan da bir şey çıkmayacağını düşünen heyet, görüşmeye biraz da

gönülsüz olarak gelir. Bilmen’in ölen adamın kemiklerinin durup durmadığını sorması üzerine şaşırır ve

durduğunu söylerler. Ömer Nasuhi onlara kuyruk sokumu kemiğinden bir yer tarif eder. Tarif ettiği yere

çocuğun bir damla kanını damlatmalarını, eğer o kemik kanı emerse çocuğun o adamdan olduğunu aksi

olursa kadının yalancı olduğunu ve buna göre hüküm verebileceklerini anlatır. Gelen ekip görüşmeden

memnun olmadıkları halde ama şaşkınlık içinde ülkelerine dönerler. Bir din adamının böyle bir tıp

bilgisine nasıl hâkim olabileceğine ihtimal vermezler. Ekipteki bir doktor ise, bu bilgininin yanlış

olduğunu ispat etmek için ölü adamın bedenini mezardan çıkarttırıp, tarif edilen kemiğin üzerine kendi

kanını damlatır. Doktorun kanı, kemiğin üzerinden akıp gider. Ardından çocuğun kanını, kemiğin üzerine

döktüğünde gözlerine inanamaz. Çünkü ölü adamın kemiği, çocuğun kanını emmiştir. Bunun üzerine

araştırma heyeti bu olayı mahkemeye rapor olarak sunmuştur.

Görüşme sırasında Ömer Nasuhi’nin yanında olanlar, heyet gittikten sonra bu meseleyi nereden

bildiğini sorarlar. Ömer Nasuhi, vücuda ne yaparsanız yapın o kemiği yok edemeyeceğinizi, kıyamete

kadar hiçbir gücün de buna muktedir olamayacağını, zira mahşerde insanların o kemik parçasından

yeniden diriltileceğini ve bahsi geçen kemiğin sadece kendi neslini kabul ettiğini anlatır.


1991 ADNAN ERSÖZ SUİKASTİ

Genelkurmay 2.Başkanlığı’ndan emekli olduktan sonra, 1978-79 yıllarında MİT Müsteşarı olarak görev

yapan emekli Orgeneral Adnan ERSÖZ, İstanbul Göztepe'deki evinde biri kadın üç terörist tarafından

şehit edilmiştir. Felç geçirdiği için konuşamayan eski müsteşarın suikastını DEV-SOL üstlenmiştir.


          
  C-WarZ ,    
 
 
Git:
  Arkadaşına yolla

Sayfa Yüklenme Süresi: 0.0603


 

İçerik Yöneticisi : AKTIF / Veriler Aktarıldı...
IP Adresiniz : 172.70.127.157 Güvenlik Nedeniyle Kayıt Altındadır.



Uzun yoldan geldik, uzun yola devam...

   


Reklam vermek için tıklayın

Forum Kuralları | Üye Olmak İçin | CyberAkademi | Operasyonel TİM'ler
CYBERAKADEMI ~ 2021