Hoşgeldin Sivil

.
Forum Yöneticisi: RetronFlayer | Bu Bölümde Yetkili Tüm Yöneticiler? | Bu konuyu okuyanlar?

 Forum Ana Sayfa
   Tarih

   
 Kurallar    Aktif Konular    PM    Kayıt Ol     Giriş Yap  
» Türkün Hafızası 30 Eylül - 6 Ekim Haftası
 Konu Kalitesi %2.5
Oy Ver   
 
Gönderilme Tarihi: 30 Eylül 2023 18:03:59 - Kayıtlı IP
  Mesajı İhbar Et!     

VoLqaN

Onursal Ünvan

12 Ocak 2022
45 Mesaj




Aktiflik
Seviye
Deneyim
Fahri Üye


TÜRK’ÜN HAFIZASI olarak adlandırdığımız bu bölümde, ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA YILDÖNÜMÜ OLAN, kenarda
köşede kalmış bazı olaylar hatırlatacağım. Bu olayların bazılarını genel kültürünüz için okurken,
bazılarını da ailenize ve arkadaşlarınıza anlatıp, sosyal medyada da paylaşarak lütfen UNUTTURMAYIN.
Bilge Kral Aliya İZZETBEGOVİÇ: “HATIRLAMAK, İLKEL VE MEDENİ HALKLAR ARASINDAKİ ÖNEMLİ BİR FARK VE
ÖLÇÜDÜR. ANCAK GEÇMİŞİNİ HATIRLAYAN HALKLAR, TARİH DEDİĞİMİZ ŞEYE SAHİP OLABİLİRLER."

30.EYLÜL Cumartesi
1949 TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLK HACILARI
Türkiye Cumhuriyeti’nde 04.Mart 1925 tarihinde çıkarılan Takrir-i Sükûn Yasası (Huzurun Sağlanması)
ile İslam’ın beş farzından biri olan Hacca gitmek yasaklamıştır. Bu yasa nedeniyle 25 yıl boyunca
Türkiye’den hiç kimde hacca gidememiştir.
Türkiye’nin tek parti döneminden çıkışı olan ünlü 1946 seçiminde ise her iki partinin de seçim vaatleri
arasında “HACCIN SERBEST BIRAKILMASI” vardı. CHP’nin seçimi kazanması ve çok partili siyasi hayatın
başlaması sonucu yasak kaldırılmış ancak 1947 ve 1948 yıllarında yapılan hac başvuruları, döviz yokluğu
bahanesiyle reddedilmiştir. Kendi imkanlarıyla döviz temin etmeyi başaran 7 bin kişi 25 yıllık yasağın
sonunda 30.Eylül 1949’da hacca gidebilmiştir.
Bu arada çok partili sisteme geçişimiz olan bu seçim; CHP’nin dayatmasıyla “GİZLİ OY VERME & AÇIK SAYIM”
değil tam tersi olarak “AÇIK OY VERME & GİZLİ SAYIM” esasına göre yapılmıştır. Bu nedenle 1946 seçimleri
"ŞAİBELİ SEÇİMLER" olarak hatırlanmaktadır. Seçim sonuçlarına göre TBMM; 395 CHP, 64 Demokrat Parti
ve 6 Bağımsız milletvekilinden oluşmuştur.

1993 ABHAZYA BAĞIMSIZLIK GÜNÜ
Sovyetler Birliği’nin dağılmaya başladığı dönemde bağımsızlığını kazanan Gürcistan, NATO ve Avrupa
Birliği desteğini de alarak, 14.Ağustos 1992 tarihinde işgal etmek üzere Abhazya’ya saldırmıştır.
Gürcistan’a karşı, tek müttefiki olan Kafkas Halkları Konfederasyonu’nun desteğini alan Abhazya;
Çerkez, Çeçen, Kazak ve Oset kuvvetlerinin yanı sıra Türkiye’den desteğe gelen yüzlerce gönüllü ile
direnişe başlamış, 413 gün süren savaş, 30.Eylül 1993 tarihinde Abhazya’nın zaferiyle sonuçlanmıştır.
Zaferin yıldönümünde Abhazya ve Abhaz halkının bağımsızlık gününü kutlarız.

01.EKİM Pazar
1949 ÇİN HALK CUMHURİYETİ KURULUŞU
1949 DOĞU TÜRKİSTAN'IN İŞGALİ
1955 DOĞU TÜRKİSTAN'A SİNCAN (XIN JIANG) ADI VERİLDİ.
2003 DOĞU TÜRKİSTAN'DA ÇIKAN OLAYLAR
1.Ekim 1949 Çin Halk Cumhuriyeti'nin resmi kuruluşudur aynı zamanda Doğu Türkistan’ın işgali ve
Komünizmin resmen ilan edildiği tarihtir. Altı yıl sonra aynı tarihte 1.Ekim 1955 Çin Halk Cumhuriyeti
Komünist rejimi tarafından Doğu Türkistan isminin yasaklanmış ve bölgeye Xin Jiang (Yeni Topraklar)
Uygur Özerk Bölgesi adı verilmiştir. Dolayısıyla; 1.Ekim tarihi Uygurlara vatanlarının işgalini ve acılarını
hatırlatırken, Çinliler için de ülkelerinin kuruluşu, komünizmin ilan edilmesi ve başarılarını
hatırlatmaktadır. Bu nedenle her sene 1.Ekim’de bölgede sert önlemler alınmaktadır. 1.Ekim 2003
yılında Doğu Türkistan’da çıkan olaylarda, Çinliler tarafından binlerce Uygur katledilmiştir.
Ata yurdumuz Doğu Türkistan’ın işgalinin ve katliamların yıldönümünde, sorumlularını lanetliyor, canice
katledilen masum Uygurları da rahmet ve duayla anıyoruz.

1783 NOGAY SOYKIRIMI
Rus Çarı, Osmanlı İmparatorluğu ve Kırım Hanlığına karşı mücadelesinde destek istediği Nogayların, ret
cevabına karşı Nogaylar üzerine General Suvorov komutasında bir Rus ordusu göndermiştir. Bu vahşet
nedeniyle “Nogay Kasabı” olarak anılacak olan Suvorov komutasındaki Rus ordu, yüzbinlerce masum
Nogay Türkünü canice katletmiştir. Soykırımın yıldönümünde, sorumlularını lanetliyor, canice katledilen
masum Nogay Türklerini de rahmet ve duayla anıyoruz.

1999 İKİNCİ ÇEÇEN SAVAŞI
Bağımsızlığını ilan eden Çeçenistan’da Şamil Basayev’in şeriat yönetimine geçileceğini açıklaması
üzerine Rusya, 1994-96 yılları arasında Çeçenistan’a saldırmış ve Birinci Çeçen Savaşı olarak anılan savaş
başlamıştı. Bu savaşta yaklaşık 4,000 askerini kaybeden ve intikam almak isteyen Rusya, KGB aracılığıyla
düzenlediği bazı bombalama eylemlerinden Çeçenleri sorumlu tutmuş ve 1.Ekim 1999 tarihinde
Çeçenistan'a yeniden saldırmıştır.
Çeçen lider Şamil Basayev, bombalamalarla ilişkileri olmadığını açıklamış ancak Rusya yanlısı Ahmet
Kadirov, Basayev'i, Dağıstan'da silah zoruyla İslam Devleti kurmakla suçlamış ve tüm Çeçenlere,
Çeçenistan'a gelen Rus askerlerine karşı direnilmemesi çağrısında bulunmuş ve böylece Çeçenistan’ın
bölünerek zayıflamasına neden olmuştur. İlk savaşta yenilgiye uğrayan Ruslar, bir hafta boyunca top
atışı yaptıktan sonra kara harekâtına başlamıştır. İkinci Çeçenistan Savaşı olarak anılan bu savaş
sonucunda 250 bin sivil Çeçen hayatını kaybetmiştir. Kontrolü ele geçiren Rusya, Ahmet Kadirov
yönetiminde bir hükümet kurarak özerklik tanıdığı Çeçenistan’ı Moskova yönetimine bağlamıştır.
Rusya işgali ve katliamlarına dikkat çekmek amacıyla eylem yapan Çeçenler ise 11.Eylül'ün dünya
medyasındaki etkisi nedeniyle terörist olarak değerlendirilmiştir. Aynı yıl yapılan seçimlerde Ahmet
Kadirov kişisel askeri birliklerini kullanarak bağımsızlık yanlısı Çeçenlerin seçime girmesini engellemiş ve
oyların çoğunluğunu alarak başa geçmiştir. Ahmet Kadirov 2004 yılında bombalı bir saldırı sonucu
öldürülmüş yerine yine Rusya yanlısı oğlu Ramazan Kadirov geçmiştir. Savaştan sonra sürgündeki bazı
üst düzey Rus istihbarat ve askeri yetkilileri, bombalamaların KGB tarafından yapıldığını itiraf etmiştir.

02.EKİM Pazartesi
2018 CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ
Suudi Arabistan’dan kaçan; El-Arab News Channel'ın eski genel yayın yönetmeni gazeteci, yazar Cemal
Kaşıkçı, Suudi Arabistan ve Muhammed bin Selman hakkında eleştirel yazılar yazdığı için 2.Ekim 2018'de
İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda canice katledilmiştir. Suudi Arabistan hükümeti,
Kaşıkçı cinayetini Türkiye’nin üstüne bırakarak uluslararası arenada Türkiye’yi zor durumda bırakmak
istemiş ancak Türk istihbaratının sunduğu deliller neticesinde; Cemal Kaşıkçı’nın, konsolosluk içinde
vahşice infaz edildiği belgelenmişti. Cinayetin yıldönümünde, ülkemiz üzerine oyun oynamaya çalışan
gözü dönmüş katilleri ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, canice katledilen Cemal Kaşıkçı’yı rahmet ve
duayla anıyoruz.

1187 KUDÜS'ÜN FETHİ
KUDÜS İŞGAL ALTINDAYKEN BEN NASIL GÜLEBİLİRİM Kİ!” diyen Büyük İslam komutanı Selahaddin Eyyubi,
2.Ekim 1187 tarihinde Kudüs'ü 88 yıllık Haçlı işgalinden kurtarmış ve Haçlılar'n, Kudüs’e girdiklerinde
yaptıkları katliamın intikamını almamıştır. Haçlılarca tahrip edilen Mescid-i Aksa'yı kendi elleriyle
süpüren ve gül yağıyla yıkatan Selahaddin Eyyubi, Harem-i Şerif'i Hristiyanlara ait sembollerden
arındırmıştır. Fethin yıldönümünde başta Selahaddin Eyyubi olmak üzere şanlı fetih ordusunu rahmet
ve duayla anıyoruz.
İslam mimarisinde bilinen ilk kubbeli eserlerden olan Kubbetüs Sahra'da 88 yıl sonra yeniden ezan sesi
yükselmiş, haç indirilmiş ve yerine hilal konmuştur. Böylece hilal motifi ilk defa bir mimari eserde kullanılmıştır. Şimdiye kadar beş kere yenilenmiş olan Kubbetüs Sahra’nın hilali en son 1892 yılında
2.Abdulhamit tarafından ve 2009 yılında Türkiye tarafından yenilenmiştir.

03.EKİM Salı
1978 RECEP HAŞATLI (ŞEHİT)
Dönemin CHP’li İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı tarafından koruma talebi reddedildikten sonra Marksist
Leninist terör örgütünün kahpe teröristleri tarafından evinin önünde çapraz ateşe alınarak pusuya
düşürülen MHP İstanbul İl Başkanı Recep Haşatlı ve 17 yaşında oğlu, acil olarak Göztepe SSK
Hastanesi’ne kaldırılmıştır. Vücuduna saplanmış 12 mermi olduğu ve kan kaybettiği halde, DİSK üyesi
hastane çalışanları tarafından asansöre binmesi engellenmiş ve 3.kattaki ameliyathaneye yürüyerek
götürülen Recep Haşatlı ve oğlu Mustafa Haşatlı kurtarılamayarak şehit olmuştur. Katliamın
yıldönümünde, gözü dönmüş katillerini ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehitlerimizi rahmet ve
duayla anıyoruz.

2009 TÜRK DÜNYASI GÜNÜ
Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında 3.Ekim 2009 tarihinde imzalanan NAHÇIVAN
ANLAŞMASI ’nın imza tarihi olan 3.Ekim TÜRK DİLİ KONUŞAN ÜLKELER İŞBİRLİĞİ GÜNÜ ilan edilmiştir.
Nahcivan Anlaşması, 9. Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesinde katılımcı devletler olan
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye tarafından imzalanan ve TÜRK KENEŞİ ‘nin kurulmasının
ilk adımı olan anlaşmadır. Bu anlaşma ile TÜRK KONSEYİ adında uluslararası bir örgütün kurulmasına
karar verilmiştir. Konseyin adı, 12.Kasım 2021 tarihinde İstanbul Zirvesinde TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLÂTI
olarak değiştirilmiştir.

ÜYE ÜLKELER 
1. AZERBAYCAN
2. KAZAKİSTAN
3. KIRGIZİSTAN
4. TÜRKİYE
5. ÖZBEKİSTAN

GÖZLEMCİ ÜLKELER 
1. MACARİSTAN
2. TÜRKMENİSTAN

GÖZLEMCİ BAŞVURUSU YAPAN ÜLKELER
1. UKRAYNA (2020)
2. AFGANİSTAN (2021)

2008 AKTÜTÜN SALDIRISI
Hain ve bölücü terör örgütü PKK mensubu yaklaşık 350 terörist, 3.Ekim 2008 tarihinde Şemdinli’deki
Aktütün Karakolu’na haince saldırmıştır. Karakolda bulunan 62 Mehmetçik, 9 saat destek gelmeden
çatışmıştır. Bayraktepe teslim edilmemiş ancak 15 Mehmetçik şehit düşmüştür. Kahpe saldırının
yıldönümünde bölücü terör örgütü PKK’yı ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, aziz şehitlerimizi rahmet ve
duayla anıyoruz.
Taraf gazetesi olaydan beş gün sonra, aslında bu saldırının 16 gün önce ihbar edildiğini, ancak TSK’nın
önlem almadığını iddia etmiştir. Genelkurmay Başkanlığı "GİZLİLİK İÇEREN BİLGİLERİ AÇIKLAMAK" suçuyla
Taraf gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Adnan Demir hakkında 3 ile 5 yıl arasında hapis istemiyle
dava açmışsa da Adnan Demir bu davadan beraat etmiştir. TSK nihayet, Aktütün Karakolu’na yapılan bu
3. saldırının ardından, sınır karakollarının güçlendirilmesi kararı alabilmiştir.

Ast. Çavuş Hasan Önal
2. Jand. Kom. Çavuş İlhan KÜÇÜKSOLAK
3. Jand. Uzm. Erbaş Bahattin ERTURHAN
4. Jand. Uzm. Onb. Rasim ESER
5. Uzman Çavuş Selçuk CAN
6. Uzman Çavuş Ozan Onur ILGIN
7. Uzman Çavuş Hasan AYGÖR
8. Onb. Muhammet AYDEMİR
9. Jand. Kom. Er Halil İbrahim ARLIK
10. Er Çağlar MENGÜ
11. Er Davut İLBAŞ
12. Er Oktay KARAKELLE
13. Er Tayfun EROL
14. Er Hakkı ARAN
15. Er Ramazan YEŞİL
Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

04.EKİM Çarşamba
1931 HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ AZİZ FRANSUA BAYRAMI
1931 yılında Hollanda’nın Lahey kentinde bir araya gelen Hayvan Koruma Dernekleri, Dünya Hayvanları
Koruma Federasyonu’nu oluşturmuşlardır. Federasyon, 4.Ekim tarihini HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ ilan
etmiştir. Bu tarihin seçilme sebebi ise bugünün aslında AZİZ FRANSUA BAYRAMI olmasıdır. Aziz Fransua,
tüm Hristiyan dünyası tarafından “HAYVANLARIN KORUYUCU VE ŞEFAATÇİ AZİZİ” olarak bilinmektedir. Yani
Hayvanları Koruma günü, Hristiyan dünyasında bu bayram kapsamında bir ibadet ve anma günü olarak
kutlanılmaktadır. ATASINI BİLMEYEN İT PEŞİNDE GEZER.

1938 ABDÜLHAMİD SÜLEYMAN ÇOLPAN
Ömrünü Türkistan’ın bağımsızlığına adamış, şair, yazar ve gazeteci Abdülhamid Süleyman ÇOLPAN,
Sovyet rejimi tarafından milliyetçilik suçlamasıyla 8 defa tutuklanmış, türlü baskı ve işkenceler sonunda
halk düşmanı ilan edildikten sonra kurşuna dizilerek katledilmiştir. Abdülhamid Süleyman Çolpan’ı
şehadetinin yıldönümünde rahmet ve duayla anıyoruz.
Pek çok Türk boyu Çoban Yıldızı’na “Çolpan” der. Çoban Yıldızı, ıssız bozkırlarda parlak ışığıyla yol
gösteren bir kılavuzdur. Abdülhamit Süleyman da ıssız bozkırda parlak ışığıyla yol gösterdiğinden Çolpan
unvanıyla anılmaktadır. Çünkü Abdülhamit Süleyman eserlerinde, Türkistanlıların; Rus ve İngilizlerin,
işgalci ve sömürgeci politikalarına karşı duydukları nefreti ve onlara karşı mücadele etme isteklerini
anlatmıştır. Türkistan'daki baskı, zulüm ve katliamların sonucunda; Türkistan'ın parçalanmasını,
Türkistanlıların; açlık, sefalet, çaresizlik, esaret ve ümidini anlatan aynı zamanda milli şuuru uyandıran
şiir, makale, roman ve tiyatro oyunları yazmıştır.

1938 TÜRKİSTAN AYDINLARI İDAMLARI (ZİYALILAR KATLİAMI)
Sömürgeci Rus zihniyeti, Türkistan’da Sovyet ideolojisine hizmet edecek bir toplum yaratmak üzere
“KETTE BURILIŞ” (BÜYÜK YÖNELİŞ) adında bir hareket başlatmıştır. Sovyet ideolojisine zarar veren, hürriyet,
milli birlik gibi fikirleri temsil eden, dile getiren ve bu yolda eser veren milliyetçi fikir adamları, şair ve
yazarlar hapsedilmiş, fikir hüviyeti tam anlamıyla baskı altına alınmıştır. Böylece "Sovyet kültürü"
"Sovyet zihniyeti" oluşturmak, Dini ve milli değerlerini kaybetmiş aslına yabancılaşmış bir Sovyet insanı
ve bu insanlardan oluşan bir "SOVYET HALKI" yaratılmak istenmiştir.
Sovyet idarecileri tarafından, yüzden fazla milleti bir arada yaşatabilmenin yöntemi olarak Milletlerin
hafızasındaki tarihi bağlar koparıp, kendilerini "SOVYET HALKI" olarak hissetmelerini sağlayabilmek için,
Türklük bilinç ve şuuruna sahip kimselere hayat hakkı tanınmamıştır. Özellikle 1937-1939 yıllan arasında
uygulanan bu imha politikası sonucu, Sovyetler Birliği'nde yaşayan Türk topluluklarına mensup bir
milyondan fazla şair, yazar, gazeteci, din adamı, fikir adamı, eğitim görmüş her sınıftan insan, bu üç yıl
içinde "HALK DÜŞMANI" ilan edilerek öldürülmüştür. Öldürülen şair ve yazarların adını anmak, eserlerini
okumak ve bulundurmak şiddetle yasaklanmış, buna uymayanlar da aynı şekilde cezalandırılmışlardır.
Sovyet rejimini ve ideolojisini benimsemeyen bütün insanların yok edildiği bu soykırım, "KIZIL TERÖR &
& KIZIL KIRGIN & KATAĞANLIK ve REPRESSİYA" adlarıyla tarihe geçmiştir.
4.Ekim’de başlayan infazda, Türk milliyetçisi olan aydınlar, basit kısa bir sorgulama ve uzun bir
tutukluluğun ardından mahkeme huzuruna çıkarılmadan aynı günde kurşuna dizilmek suretiyle
katledilmişlerdir. Mahkeme, infazdan bir gün sonra idam kararı vermiştir. Bu insanların nerede
öldürüldükleri hiçbir zaman tam olarak öğrenilememiştir. Hepsi birden üstü kapalı bir kamyona
bindirilerek Taşkent'ten uzak ve ıssız bir yere götürülmüş, ellerine kazma-kürek verilerek önce kendi
mezarları kazdırılmış ve ardından da çukurların yanına yüzüstü yatırılarak infaz edilmişlerdir. Katliamın
yıldönümünde, gözü dönmüş katilleri ve sorumlularını lanetliyor, canice katledilen Türkistan
aydınlarımızı da unutturmamak üzere rahmet ve duayla anıyoruz.
Çolpan, Fıtrat, Kadiri gibi aydınların idam edildikleri hiçbir zaman ailelerine bildirilmemiş, ömür boyu
maden ocaklarında çalışmaya mahkûm edildiklerine dair dedikodular çıkartılmıştır. Ailelerin, Sovyetler Birliği Başsavcılığına verdiği dilekçeler de cevapsız kalmıştır. Bu insanlık dışı muameleye maruz kalan
Türk aydınları, elbette sadece BEHBUDİ, MÜNEVVER KAARİ, FITRAT, ÇOLPAN, KADİRİ ve KAYUM RAMAZANOV
değildir. Hapishanede Kadiri ile beraber aynı koğuşta kalan siyasi mahkumlardan Sadık Masumov, 1956
yılında kaleme aldığı bir yazıda, “KADİRİ GİBİ YÜZ BİNLERCE KIYMETLİ VATAN EVLADININ O DÖNEMDE
ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ” bildirmektedir.
1950lerin sonlarına kadar Abdullah Kadiri'nin çocuklarına, zaman zaman tanımadıkları bazı şahıslar
gelerek babalarının selamlarını ve sağlık haberlerini getirmişler, nasip olursa Kadiri';nin evine döneceğini
bildirmişlerdir. Hatta 1963 yılında, yani idam edilmesinden 25 yıl sonra yine birileri sahte sağlık haberi
ve selam getirmiştir.
Rus hükümeti tarafından uygulanan, baskı ve sindirme politikaları, tutuklamalar, sürgünler ve
katliamlar, milli direnişi tamamen kırmış, bütün kurumlarla birlikte Türk edebiyatını da kızıl
imparatorluğun sadık hizmetkarı haline getirmiştir. Sovyet edebiyatı için Lenin ve Komünist Partisi için
övgüler yazmak, ülkeyi Sovyetleştirmek, tarihi ve dini inançları karalamak, Türk millî hayatını küçük
düşürmek, Sovyet hayat tarzını idealleştirmek, Ruslara ve Stalin'e manzum övgüler yazmak, öncelikli
hedef haline getirilmiştir. Stalin döneminde can korkusu nedeniyle; çocukların, babalarını… kadınların,
kocalarını reddetmeleri sıradan olay haline gelmiştir. Bazı kalem sahipleri, yine aynı korku sebebiyle
hakikati inkâr ederek ne kadar inançsız olduklarını ve ne kadar inançsız bir aileden geldiklerini ispat
etmeye çalışır hale gelmiştir; bunun için gazetelerde, "BABAM, PARTİ ÜYESİ DEĞİLDİ, FAKAT BİR DİNSİZDİ;
KUR'AN-I KERİM’İ AYAKLARININ ALTINA ALARAK ÇİĞNEYİP TEKMELEDİĞİNİ GÖZLERİMLE GÖRDÜM, BUNUN İÇİN ŞAHİTLERİM
DE VAR." şeklinde uydurma çocukluk hatıraları bile yazmışlardır.

05.Ekim Perşembe
1990 ADİGE CUMHURİYETİ KURULUŞU
Adigey Cumhuriyeti Kuruluş Gününün yıldönümünü kutlu, kadim dostumuz Çerkez halkına selam olsun.
Sovyetler Birliği'ne bağlı, özerk bölge olan statüsü 5.Ekim.1990 tarihinde Adıgey Özerk Sovyet Sosyalist
Cumhuriyeti olarak cumhuriyet statüsüne alınmış, SSCB dağıldıktan sonra, 24.Mart 1992 tarihinde de
Rusya Federasyonu'na bağlı ADIGEY CUMHURİYETİ adıyla federal bir cumhuriyet olarak yeniden
kurulmuş olsa da Cumhuriyetin kuruluşu 5.Ekim tarihinde kutlanmaktadır.

06.Ekim Cuma
1923 İSTANBUL'UN İŞGALDEN KURTULUŞU
İmparatorluğun kalbi İstanbul, koskoca beş yıl süren düşman işgalinden kurtulmuştur. Şanlı Türk
ordusu, İstanbul’a sevinç çığlıkları, mutluluk gözyaşları ve çiçek yağmuru altında girmiştir.

2014 KOBANİ OLAYLARI
Türkiye Cumhuriyeti, terör örgütü DAEŞ'in, Suriye’de Kobani'yi kuşatmasına karşı PKK terör örgütünün
Suriye uzantısı olan YPG mensubu teröristlerin, Türkiye Cumhuriyeti üzerinden silah nakli yapmasına
izin vermemiştir. HDP ise 6 Ekim'de aldığı kararla, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne tepki olarak;
metropollerde örgütlenmiş teröristlerini, protesto yapmaları için sokağa çağırmıştır. Terörist Selahattin
Demirtaş’ın çağrısıyla başlayan protesto eylemlerinde teröristlerin çıkardığı olaylarda; HDP sempatizanı
PKK terör örgütü mensubu teröristler, sivil halka saldırmış, kamu binalarını, evleri, işyerlerini ve taşıtları
yakmıştır. Güvenlik güçleri, bazı illerde sokağa çıkma yasağı ilan ederek teröristlere müdahale etmiştir.
İnsan Hakları Derneği'nin raporuna göre; 6-12 Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleşen Kobani
olaylarında, ülke genelinde 46 kişi ölmüş, 682 kişi yaralanmış ve 323 kişi tutuklanmış, 1.113 bina da
hasar görmüştür.

HAK İSTEYENİN HAKKINI VERİN, BAŞ KALDIRANIN BAŞINI KESİN! (II.Abdülhamid Han)
KILIÇ KININDAN ÇIKMADIKÇA İT SÜRÜSÜ DAĞILMAZ. (II.Mahmud Han)

2014 DİYARBAKIR KATLİAMI VE YASİN BÖRÜ ŞEHADETİ
Devlet Kürtlere zulmediyor diyen, insanlıktan nasibini almamış HDP'li terörist başı eli kanlı katil
Selahattin Demirtaş’ın çağrısıyla sokağa çıkan teröristler; arkadaşlarıyla birlikte kurban eti dağıtan 16
yaşındaki Diyarbakırlı lise öğrencisi Yasin Börü’yü vahşice katletmiştir. Katliamın yıldönümünde, terörü,
teröre destek verenleri, gözü dönmüş katilleri ve hain işbirlikçilerini lanetliyor, canice katledilen masum
vatandaşlarımızı da rahmet ve duayla anıyoruz.
Dövdüler, bıçakladılar, parçaladılar, silahla vurdular, üçüncü kattan aşağı attılar, yaktılar, defalarca
arabayla üstünden geçtiler… Annesi morgda evladını tanıyamadı! Devlet, Kürtlere zulmediyor diyen ve
Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia eden bu şerefsizler! Ne oldu da daha çocuk yaştaki Yasin’i vahşice
katlettiler? HDP'li terörist başı eli kanlı katil Selahattin Demirtaş’ı masum gören, neden cezaevinde
olduğunu soran olursa; sefil ömrünce hapis kalsa 16 yaşında, hayatının baharında hayattan koparılan bir
çocuğun cezasını ödeyemeyeceğini söyleyin.

AHMET DAKAK 
22 kesici delici alet yaralanması (boğaz kesiği, bıçak girişi) 1 mermi girişi (çekirdek bedenden çıkarılmış) Ölüm, iç kanama.

HASAN GÖKGUZ 
20 kesici delici alet yaralanması (baş ve boyun bölgesinde yoğunlukla) Ölüm, beyin
kanaması, iç kanama.

RİYAT GÜNEŞ Çok sayıda kesici delici yaralanma (kafada öldürücü ezik ve parçalanma) Bir mermi girişi (çekirdek çıkarılmış) Ölüm nedeni, kafatası kemik kırığı, beyin kanaması, beyin doku harabiyeti.

YASİN BÖRÜ(16)
15 kesici delici yaralanma (baş ve boyun bölgesinde yoğun) 1 mermi girişi (çekirdekbedenden çıkarılmış) Ölüm nedeni, beyin kanaması, beyin doku harabiyeti, iç organ yaralanması ve iç kanama.

YUSUF ER(yaralı)
Çok sayıda kesici delici yaralanma (sırt, kafa ve özellikle sağ bacakta çok sayıda kesik delinme) Acile ulaştığında sol akciğerde sönme.


          
  C-WarZ ,    
 
 
Gönderilme Tarihi: 02 Ekim 2023 19:10:04 - Kayıtlı IP
  Mesajı İhbar Et!     

Morality

Yarbay

Denizli
30 Ocak 2022
80 Mesaj




Aktiflik
Seviye
Deneyim



bu bilgiler ışığında sakın ama sakın ola ki. geçmişinizle sizi kandırmalarına izin vermeyin.. çünkü malum günümüzde insanlarımız .. inançları, geçmişleri, duyguları aşırı şekilde  sömürülmekte.. yukardaki bilgiler altın değerindedir.. kişi tarihinden ders almazsa.. geleceği tarih olur.. ya tarih yazarsınız.. yada tarih olursunuz..  bu arada hoş geldin VOLKAN.


___________________________________________
gülün var oluşu.. dikenin var oluşunda gizlidir
       
     
 
 
Git:
  Arkadaşına yolla

Sayfa Yüklenme Süresi: 0.036


 

İçerik Yöneticisi : AKTIF / Veriler Aktarıldı...
IP Adresiniz : 172.69.6.71 Güvenlik Nedeniyle Kayıt Altındadır.



Uzun yoldan geldik, uzun yola devam...

   


Reklam vermek için tıklayın

Forum Kuralları | Üye Olmak İçin | CyberAkademi | Operasyonel TİM'ler
CYBERAKADEMI ~ 2021